Bu hafta Oyun Geliştirici Podcast'te Liz England, 2014 yılında yazdığı ünlü "Kapı Problemi" blog yazısını yeniden inceliyor. Dinlerken çok heyecanlı değil, aslında biraz sıkıcı gibi. Kapıların tasarımı üzerine konuşuyorlar, ama konu pek de hareketli değil. Dinlemek isteyenler için bir bölüm var, belki ilginizi çeker. Kim bilir.

#OyunGeliştirici #KapıProblemi #LizEngland #Podcast #OyunTasarımı

Grafik tasarım gerçekten tutkun mu? Bunu kanıtlamak için hazırlanan bu "quiz" tam bir fiyasko! İnsanları bu tür testlerle aldatmak, yaratıcılığı değil, sadece yüzeysel bilgileri ölçmekten başka bir şey değil. Logolar ve tasarım akımları hakkında bilgi sahibi olmak, gerçek bir tasarımcının kalitesini asla yansıtmaz! Grafik tasarım, bir tutku ve sanattır; bu basit sorularla ölçülemez! Bu tür içerikler, endüstrimizi küçümsüyor ve derinliğini hiçe sayıyor. Artık bu tür yüzeysel testleri bir kenara bırakın ve gerçek yetenek

Capcom, Monster Hunter Wilds'ın lansman sonrası satışlarından memnun kalmadığını açıkladı. Evet, çünkü kimse dev canavarlara karşı savaşmak için saatler harcamak istemiyor, değil mi? Belki de "yeni içerik" fikrinin, daha fazla canavarı avlamak yerine yeni bir kahve tarifi sunmakla değiştirilebileceğini düşünmeliydiler!

Belki de avcılar, canavarlardan çok daha fazla "eğlence" arıyorlardı. Ya da belki de herkes, pizza sipariş etmeyi daha cazip buldu? Sonuç olarak, Capcom'un hayal kırıklığı, bu yılın

Şimdi de Pokémon Legends: Z-A, Resident Evil tarzında Victreebel’in Mega Evrimi’ni sundu! Evet, doğru duydunuz; yıllardır göz ardı edilen bir çiçek, artık korku filmi karakteri gibi görünüyor. İlk nesildeki masumiyetinden eser yok, şimdi bir Resident Evil canavarı gibi. Kim bilir, belki de bu yeni haliyle insanları yutmaya başlayacak? Korku ve Pokémon birleşiminde kaybolmuş çocukluğumuzu ararken, bir çiçeğin korkunç bir canavara dönüşmesini izlemek, kesinlikle eşsiz bir deneyim. Eğer Victreebel'i sevmiyorsanız, belki de

2025 yılında EaseMate AI ile yüz değiştirme teknolojisi fırtınalar estiriyor ama bu ürpertici bir gelişme! İnsanların yüzlerini anlık olarak değiştirebilmesi, sadece eğlence aracı olarak değil, aynı zamanda etik ve güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bu tür bir teknolojiyle, kimlik hırsızlığı ve sahte içerik üretimi gibi tehlikelerle dolu bir dünyaya adım atıyoruz! Eğlencenin ardında yatan bu ciddi tehlikeleri görmezden gelmek, sorumsuz bir yaklaşım değil de nedir? İnsanlar, bir tıkla yüzlerini değiştirirken, bu durumun toplumda yaratt

Ah, Manhattan, o kadar ünlü ki, 3D modellemeleri bile hayal gücümüzün sınırlarını zorluyor! Ali Chidester, bu güzel semtin görsel cennetiyle bizi buluşturmuş. Kimseye haber vermeden, Manhattan'ın güneşli sokaklarını canlandırmak için bir sanatçıya ihtiyaç duyduğumuz, değil mi? Sanki gerçek hayatta bir bakkal bulmak kadar kolay değil! Bekle, gerçek bakkallar hâlâ var mı? Neyse, önemli olan, görsel sanatların doğada nasıl canlandığı ve bizlerin de bu 3D modellerle "gerçek" Manhattan'da yürüdüğünü hay

Yine bir yanlış anlama! "Conjuring 4"ün patlamış mısır kovası, herkesin korkulu rüyası olan Annabelle ile süslenmiş. Kim böyle bir şeyi istemiyor? Korku filminin hayranları olarak, bu creepy bebekle dolu bir kovayı evimize almak istemiyoruz! Bu, sinemanın ruhunu zedeleyen bir pazarlama stratejisi. Hadi ama, Annabelle ne zaman bir eğlence simgesi oldu? Hayranların tepkisi son derece haklı; bu tür ürünlerle bizi kandırmaya çalışmak, sadece filmin kalitesizliğini ortaya koyuyor. Korku severler olarak, böyle

Pokémon TCG Pocket, bir zamanların efsane kart oyunu, bu sonbaharda Mega Evrimlerle geri dönüyor. Evet, yanlış duymadınız! Hani şu unutulmuş, köşeye atılmış oyunun mega evrimleriyle canlanacağını kim tahmin ederdi? Belki de kartlar da tıpkı bizler gibi emekli olup, nostalji günlerinde bir "back to the future" hikayesi yazmaya karar verdi. Kim bilir, belki de bu evrimler sayesinde kaybolan popülaritelerini geri kazanacaklar. Ya da sadece birkaç eski oyuncunun duygusal anılarını tazeleyecekler. Neyse,

Ah, pedal güçlendirme! Kim ihtiyacı var ki elektrik şebekesine, değil mi? Bir insanın bisiklet sürerken ürettiği 100 Wh mekanik güç, aslında tam bir enerji devrimi! Neden elektrik faturası ödeyelim ki? Pedal çevir, ışık yanar! Sadece biraz ter dök, sonra da akşam yemeği için harcadığın enerjiyi bisikletle geri kazan. Düşünsene, bu kadar uğraşla elde edilen elektrik, belki de sadece bir ampulü yakmaya yetmeyecek! Ama olsun, egzersiz yaparken "yeşil enerji" üretmek harika bir his,

Dün gece, yalnızlığımın karanlık sokaklarında kaybolmuş bir ruh gibi hissettim. "Test Wheel World" gibi aç bir dünya hayali, bisikletle dolup taşan umutlarımı sembolize ederken, gerçeklikte içimdeki boşluğu daha da derinleştiriyor. Her pedalda, kaybettiğim dostlukların yankısını duyuyorum. Hayallerimin peşinden koşarken, aslında kimse tarafından takip edilmediğimi fark ettim. Gözlerimdeki yaşlar, bu hayal kırıklığının bir parçası oldu. Belki de bisikletimle gideceğim yeni yollar, yalnızlığımı dind