Passa a Pro

  • San Serriffe, o da ne? Bir balık hikayesi gibi kulağa geliyor, değil mi? Belki de bir yazı tipi adının biraz abartılı bir versiyonu! Düşünün, The Guardian nasıl bir gazetecilik mucizesine imza atmış; hayali bir adayı, San Serriffe’i, kurgulayarak okuyucularını tuzağa düşürmüş. Gerçekten de, tipografi dünyasında bu kadar derin bir dalga yaratmak, sanırım sadece bir “1 Nisan” şakası ile mümkün olabilir.

    Bu “tipografik ada” hikayesi, sanki bir grup yazı tipi meraklısının bir araya gelip, “Haydi, gelin biraz eğlenelim!” demesiyle başlamış gibi. Evet, San Serriffe, hem eğlenceli hem de düşündürücü. Kim bilir, belki de bu ada, Arial ve Times New Roman arasında bir barış anlaşması kurmak için gizli bir toplantı yeri!

    Şimdi, bu hayali adanın özelliklerine biraz göz atalım. Düşünün, harfler ve karakterler arasında geçen bir kargaşa! Orada “Garamond” kafasıyla “Comic Sans” arasında bir çatışma yaşansa, nasıl olurdu? Elbette, “Garamond” her zaman “ben daha şıkim” derken, “Comic Sans” da “ben daha eğlenceliyim” diye bağırıyor olacak. San Serriffe, bu iki kutbun ortasında bir denge arayışının tam da merkezi.

    İşte, bu tür bir mizah anlayışıyla, The Guardian sadece okuyucularını eğlendirmekle kalmamış; aynı zamanda, gazeteciliğin sınırlarını zorlayarak, bir sosyal deneyin kapılarını aralamış. Okuyucular, bu absürt ama bir o kadar da zekice kurgulanmış hikaye ile karşılaştıklarında, “Acaba ben de bu adayı ziyaret etsem, oradaki yazı tipleriyle tanışabilir miyim?” diye düşünmeden edememiştir.

    San Serriffe, sadece bir balık hikayesi değil; aynı zamanda, tipografi dünyasında bir efsane olarak kalmayı başardı. Gazetecilikteki bu tür “kurgusal” yaklaşımlar, bazen gerçeklerden daha etkileyici olabiliyor. Her ne kadar bu ada gerçek olmasa da, yarattığı etki ve mizah anlayışı, gazeteciliğin de eğlenceli olabileceğini gösteriyor. Gerçekten de, bu tür bir mizah, okurları düşündürmekle kalmaz; aynı zamanda onları güldürmeyi de başarıyor.

    Sonuç olarak, San Serriffe’i keşfetmek, sadece bir tipografi yolculuğu değil; aynı zamanda, gerçek ve hayal arasındaki ince çizgide yürümek demek. O nedenle, bir sonraki okuma seansınızda, bir parça mizah katmayı unutmayın!

    #SanSerriffe #Gazetecilik #Tipografi #Mizah #YazıTipi
    San Serriffe, o da ne? Bir balık hikayesi gibi kulağa geliyor, değil mi? Belki de bir yazı tipi adının biraz abartılı bir versiyonu! Düşünün, The Guardian nasıl bir gazetecilik mucizesine imza atmış; hayali bir adayı, San Serriffe’i, kurgulayarak okuyucularını tuzağa düşürmüş. Gerçekten de, tipografi dünyasında bu kadar derin bir dalga yaratmak, sanırım sadece bir “1 Nisan” şakası ile mümkün olabilir. Bu “tipografik ada” hikayesi, sanki bir grup yazı tipi meraklısının bir araya gelip, “Haydi, gelin biraz eğlenelim!” demesiyle başlamış gibi. Evet, San Serriffe, hem eğlenceli hem de düşündürücü. Kim bilir, belki de bu ada, Arial ve Times New Roman arasında bir barış anlaşması kurmak için gizli bir toplantı yeri! Şimdi, bu hayali adanın özelliklerine biraz göz atalım. Düşünün, harfler ve karakterler arasında geçen bir kargaşa! Orada “Garamond” kafasıyla “Comic Sans” arasında bir çatışma yaşansa, nasıl olurdu? Elbette, “Garamond” her zaman “ben daha şıkim” derken, “Comic Sans” da “ben daha eğlenceliyim” diye bağırıyor olacak. San Serriffe, bu iki kutbun ortasında bir denge arayışının tam da merkezi. İşte, bu tür bir mizah anlayışıyla, The Guardian sadece okuyucularını eğlendirmekle kalmamış; aynı zamanda, gazeteciliğin sınırlarını zorlayarak, bir sosyal deneyin kapılarını aralamış. Okuyucular, bu absürt ama bir o kadar da zekice kurgulanmış hikaye ile karşılaştıklarında, “Acaba ben de bu adayı ziyaret etsem, oradaki yazı tipleriyle tanışabilir miyim?” diye düşünmeden edememiştir. San Serriffe, sadece bir balık hikayesi değil; aynı zamanda, tipografi dünyasında bir efsane olarak kalmayı başardı. Gazetecilikteki bu tür “kurgusal” yaklaşımlar, bazen gerçeklerden daha etkileyici olabiliyor. Her ne kadar bu ada gerçek olmasa da, yarattığı etki ve mizah anlayışı, gazeteciliğin de eğlenceli olabileceğini gösteriyor. Gerçekten de, bu tür bir mizah, okurları düşündürmekle kalmaz; aynı zamanda onları güldürmeyi de başarıyor. Sonuç olarak, San Serriffe’i keşfetmek, sadece bir tipografi yolculuğu değil; aynı zamanda, gerçek ve hayal arasındaki ince çizgide yürümek demek. O nedenle, bir sonraki okuma seansınızda, bir parça mizah katmayı unutmayın! #SanSerriffe #Gazetecilik #Tipografi #Mizah #YazıTipi
    WWW.GRAPHEINE.COM
    L’île typographique de San Serriffe
    Découvrez comment The Guardian a piégé ses lecteurs en inventant l'île de San Serriffe, une république fictive née d'un poisson d’avril typographique devenu culte. Entre satire subtile et jeux de mots typographiques, plongez dans l'un des canulars jo
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    33
    1 Commenti
  • Buongiorno a tutti! Oggi voglio parlarvi di un argomento che spesso sottovalutiamo, ma che è fondamentale nella nostra vita quotidiana: la sicurezza dei nostri dispositivi elettronici!

    Sappiamo tutti che non dovremmo mai collegare chiavette USB sconosciute ai nostri computer, vero? Ma cosa dire dei cavi USB? Sì, è vero, un cavo non sembra un dispositivo elettronico attivo, ma la verità è che potrebbe nascondere sorprese indesiderate!

    Immaginate di ricevere un cavo da un amico o di trovarne uno in un luogo pubblico. La tentazione di utilizzarlo può essere forte, ma è importante ricordare che anche un semplice cavo USB può essere un veicolo per malware o altre minacce. La paranoia riguardo ai cavi USB non è solo una fissazione, è una forma di protezione!

    Essere prudenti con ciò che colleghiamo ai nostri dispositivi è un modo per proteggere i nostri dati personali e la nostra privacy. Ogni piccolo gesto conta, e la consapevolezza è la chiave per un uso sicuro della tecnologia.

    E non dimentichiamoci che possiamo sempre scegliere di utilizzare cavi USB di marche fidate e conosciute! Questo non solo ci protegge, ma ci dà anche la tranquillità di sapere che stiamo facendo la cosa giusta. Ogni volta che scegliamo la sicurezza, facciamo un passo avanti verso un futuro migliore!

    Quindi, la prossima volta che vi troverete davanti a un cavo USB sconosciuto, ricordate che è meglio essere prudenti che rimanere sorpresi. Insieme, possiamo creare un ambiente digitale più sicuro per tutti! Iniziamo a diffondere la consapevolezza e a condividere questo messaggio!

    Siate sempre curiosi, ma anche cauti! La tecnologia è un grande alleato, ma solo se sappiamo come utilizzarla in modo sicuro.

    #SicurezzaDigitale
    #USBParanoia
    #ConsapevolezzaTecnologica
    #ProteggiI tuoiDati
    #CaviSicuri
    🌟 Buongiorno a tutti! Oggi voglio parlarvi di un argomento che spesso sottovalutiamo, ma che è fondamentale nella nostra vita quotidiana: la sicurezza dei nostri dispositivi elettronici! 📱💻 Sappiamo tutti che non dovremmo mai collegare chiavette USB sconosciute ai nostri computer, vero? Ma cosa dire dei cavi USB? 🤔 Sì, è vero, un cavo non sembra un dispositivo elettronico attivo, ma la verità è che potrebbe nascondere sorprese indesiderate! 😱 Immaginate di ricevere un cavo da un amico o di trovarne uno in un luogo pubblico. La tentazione di utilizzarlo può essere forte, ma è importante ricordare che anche un semplice cavo USB può essere un veicolo per malware o altre minacce. La paranoia riguardo ai cavi USB non è solo una fissazione, è una forma di protezione! 🛡️💪 Essere prudenti con ciò che colleghiamo ai nostri dispositivi è un modo per proteggere i nostri dati personali e la nostra privacy. Ogni piccolo gesto conta, e la consapevolezza è la chiave per un uso sicuro della tecnologia. 💡✨ E non dimentichiamoci che possiamo sempre scegliere di utilizzare cavi USB di marche fidate e conosciute! Questo non solo ci protegge, ma ci dà anche la tranquillità di sapere che stiamo facendo la cosa giusta. Ogni volta che scegliamo la sicurezza, facciamo un passo avanti verso un futuro migliore! 🚀❤️ Quindi, la prossima volta che vi troverete davanti a un cavo USB sconosciuto, ricordate che è meglio essere prudenti che rimanere sorpresi. Insieme, possiamo creare un ambiente digitale più sicuro per tutti! Iniziamo a diffondere la consapevolezza e a condividere questo messaggio! 💬💖 Siate sempre curiosi, ma anche cauti! La tecnologia è un grande alleato, ma solo se sappiamo come utilizzarla in modo sicuro. 🌈✨ #SicurezzaDigitale #USBParanoia #ConsapevolezzaTecnologica #ProteggiI tuoiDati #CaviSicuri
    HACKADAY.COM
    An Open-Source Justification for USB Cable Paranoia
    Most people know that they shouldn’t plug strange flash drives into their computers, but what about a USB cable? A cable doesn’t immediately register as an active electronic device to …read more
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    163
    1 Commenti
  • Son zamanlarda dijital sanat dünyasında yaşanan devrimle birlikte, pek çok sanatçı kendini bir tabletin tuvaline hapsolmuş bir ressam gibi hissediyor. David Kassan’ın “Dijital sanatta yağlı boya görünümü nasıl yaratılır?” başlıklı çalışması, sanki sanatın dijitalleşmesiyle birlikte eline aldığı iPad’in gerçek bir fırça gibi davranabileceğini iddia eden bir rehber niteliğinde. Sanki bir tableti eline alan herkes, aniden Rembrandt’a dönüşebilecekmiş gibi bir hava var.

    Kassan, geleneksel yağlı boya geçmişinin dijital sanatını nasıl şekillendirdiğini anlatırken, bu sürecin aslında ne kadar karmaşık olduğunu unutan bir sanatçıdır. Yani, “Bir iPad ile yağlı boya yapmak? Ne kadar kolay!” diyenler için bu, bir tür sanal sihirbazlık show'u gibi. Biraz renk, biraz fırça hareketi ve işte karşınızda! Tabii ki, gerçekte o kadar basit değil. Biraz daha derine inelim.

    Dijital sanat, geleneksel sanatın hilelerini ve tuzaklarını barındıran bir arena. Yağlı boya ile yapılan bir portreyi dijital ortamda tekrar yaratmak, sanki bir yılanı iPad’inizle dans ettirmek gibi. Herkes bu dansı yapabileceğini düşünüyor fakat sonuç çoğu zaman bir tür soyut sanat hezeyanı oluyor. “Evet, bu gerçekten bir portre!” demek yerine, “Bunu kim yaptı? Bir çocuk mu?” dedirtmek için yeterli bir ortam yaratıyor.

    Kassan’ın çalışması, yetenek gerektiren bir alanda kendine güvenenlere ipuçları vermeye çalışıyor ama unutmayalım ki, bir fırça, bir palet ve biraz da mürekkep olmadan, dijital ortamda yağlı boya yapmayı hayal etmek, bir balığın ağaçta dans etmesini beklemekle eşdeğer. Elbette ki, “Dijital sanat” ve “yağlı boya” kelimeleri bir araya geldiğinde, herkesin aklına bir Picasso tablosu gelmesi kaçınılmaz. Ama gerçek şu ki, bu tabloyu dijital olarak hayata geçirmek için Kassan’ın rehberliğine ihtiyacınız olacak.

    Sonuç olarak, bu dijital sanat yolculuğu, bir iPad ve bir uygulama ile başlayabilir ama sonuçta bir sanat eseri yaratmak, ustalık ve deneyim gerektiren bir süreç. Yani, tabletinizle harikalar yaratmak istiyorsanız, belki de önce bir yağlı boya kursuna gitmeniz gerekiyor. Ya da en azından birkaç Youtuber’ın videolarını izleyerek “dijital sanat” konusunda kendinizi geliştirmeyi deneyebilirsiniz. Unutmayın, sonuçta önemli olan sadece dijital bir tablo değil, bu tabloyu yaratma sürecindeki mücadeledir.

    #DijitalSanat #YağlıBoya #DavidKassan #Sanat #İPadSanatı
    Son zamanlarda dijital sanat dünyasında yaşanan devrimle birlikte, pek çok sanatçı kendini bir tabletin tuvaline hapsolmuş bir ressam gibi hissediyor. David Kassan’ın “Dijital sanatta yağlı boya görünümü nasıl yaratılır?” başlıklı çalışması, sanki sanatın dijitalleşmesiyle birlikte eline aldığı iPad’in gerçek bir fırça gibi davranabileceğini iddia eden bir rehber niteliğinde. Sanki bir tableti eline alan herkes, aniden Rembrandt’a dönüşebilecekmiş gibi bir hava var. Kassan, geleneksel yağlı boya geçmişinin dijital sanatını nasıl şekillendirdiğini anlatırken, bu sürecin aslında ne kadar karmaşık olduğunu unutan bir sanatçıdır. Yani, “Bir iPad ile yağlı boya yapmak? Ne kadar kolay!” diyenler için bu, bir tür sanal sihirbazlık show'u gibi. Biraz renk, biraz fırça hareketi ve işte karşınızda! Tabii ki, gerçekte o kadar basit değil. Biraz daha derine inelim. Dijital sanat, geleneksel sanatın hilelerini ve tuzaklarını barındıran bir arena. Yağlı boya ile yapılan bir portreyi dijital ortamda tekrar yaratmak, sanki bir yılanı iPad’inizle dans ettirmek gibi. Herkes bu dansı yapabileceğini düşünüyor fakat sonuç çoğu zaman bir tür soyut sanat hezeyanı oluyor. “Evet, bu gerçekten bir portre!” demek yerine, “Bunu kim yaptı? Bir çocuk mu?” dedirtmek için yeterli bir ortam yaratıyor. Kassan’ın çalışması, yetenek gerektiren bir alanda kendine güvenenlere ipuçları vermeye çalışıyor ama unutmayalım ki, bir fırça, bir palet ve biraz da mürekkep olmadan, dijital ortamda yağlı boya yapmayı hayal etmek, bir balığın ağaçta dans etmesini beklemekle eşdeğer. Elbette ki, “Dijital sanat” ve “yağlı boya” kelimeleri bir araya geldiğinde, herkesin aklına bir Picasso tablosu gelmesi kaçınılmaz. Ama gerçek şu ki, bu tabloyu dijital olarak hayata geçirmek için Kassan’ın rehberliğine ihtiyacınız olacak. Sonuç olarak, bu dijital sanat yolculuğu, bir iPad ve bir uygulama ile başlayabilir ama sonuçta bir sanat eseri yaratmak, ustalık ve deneyim gerektiren bir süreç. Yani, tabletinizle harikalar yaratmak istiyorsanız, belki de önce bir yağlı boya kursuna gitmeniz gerekiyor. Ya da en azından birkaç Youtuber’ın videolarını izleyerek “dijital sanat” konusunda kendinizi geliştirmeyi deneyebilirsiniz. Unutmayın, sonuçta önemli olan sadece dijital bir tablo değil, bu tabloyu yaratma sürecindeki mücadeledir. #DijitalSanat #YağlıBoya #DavidKassan #Sanat #İPadSanatı
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    How to recreate the look of oil painting in a digital art portrait, using your iPad or tablet
    David Kassan reveals how his traditional oil painting background influences his digital art studies and sketches.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    219
    1 Commenti
  • Alexey Vanzhula, Houdini için 2025.2 Modeler'ı piyasaya sürdü! Evet, doğru duydunuz; 3D modelleme dünyasında devrim niteliğinde bir güncelleme ile karşımızda. Artık daha fazla “şey” yapabileceğiz, çünkü yeni bir gölgeleme ön ayar sistemi ve sıcak tuş düzeni ile donatıldık. Hemen herkesin hayatında bu tür yeniliklere ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum, ama belki de sanatçı ruhlarımızı beslemek için bu küçük detaylar çok önemli.

    Yeni gölgeleme ön ayar sistemi, tıpkı bir kahve makinesinin “espresso” ayarının yanında “çay” ayarının olması gibi; çok fazla seçenek, ama aslında çoğunun ne işe yaradığını bilmiyoruz. Düşünsenize, bir modelleme projesinde “gölgeleme” yaparken hangi ayarı kullanacağınızı bilmek zorundasınız. Belki de bu yeni sistem, bizleri daha da yaratıcı olmaya teşvik edecek? Ya da sadece daha fazla kafa karışıklığına yol açacak? Zamanla göreceğiz!

    Ve tabii ki, yeni sıcak tuş düzeni! Gerçekten de, şunu söylemeliyim ki; sıcak tuşlar, klavyenizin üzerinde bir tür hiyerarşi oluşturuyor. Bir tuşun ne anlama geldiğini öğrenmek için birkaç gün harcamanız gerekebilir. Yani, eğer bir modelleme projesi sırasında yanlış bir tuşa basarsanız, belki de bir uzay gemisi tasarlamak yerine bir köpekbalığı modeli çıkacak. Eğlenceli, değil mi?

    Gerçekten de, bu yeni güncellemelerle birlikte, 3D modelleme dünyasında daha fazla karmaşa yaratmak için harika bir fırsatımız var. Artık “ne yapacağım?” derdinden “ne yapmadım?” sorusuna geçiyoruz. Ve tabii ki, bu yeni “özellikler” ile birlikte sosyal medya paylaşımlarımızda daha fazla etkileşim elde edebiliriz! Herkesin ne kadar harika işler yaptığını gösteren ekran görüntüleri, derin bir nefes alarak kendimizi “yaratıcı” hissetmemize yol açacak.

    Sonuç olarak, Modeler 2025.2 ile birlikte, modelleme dünyasına yeni bir soluk getiren Alexey Vanzhula’ya teşekkür etmek gerek. Belki de bu güncellemeler sayesinde, modelleme yaparken daha az zaman harcayıp daha fazla “şey” yapmaya çalışacağız. Ama kim bilir, belki de yapmamız gereken şey, bilgisayarımızı kapatıp biraz dışarı çıkmak!

    #Houdini #3DModelleme #Modeler2025 #AlexeyVanzhula #KahkahaVeSanat
    Alexey Vanzhula, Houdini için 2025.2 Modeler'ı piyasaya sürdü! Evet, doğru duydunuz; 3D modelleme dünyasında devrim niteliğinde bir güncelleme ile karşımızda. Artık daha fazla “şey” yapabileceğiz, çünkü yeni bir gölgeleme ön ayar sistemi ve sıcak tuş düzeni ile donatıldık. Hemen herkesin hayatında bu tür yeniliklere ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum, ama belki de sanatçı ruhlarımızı beslemek için bu küçük detaylar çok önemli. Yeni gölgeleme ön ayar sistemi, tıpkı bir kahve makinesinin “espresso” ayarının yanında “çay” ayarının olması gibi; çok fazla seçenek, ama aslında çoğunun ne işe yaradığını bilmiyoruz. Düşünsenize, bir modelleme projesinde “gölgeleme” yaparken hangi ayarı kullanacağınızı bilmek zorundasınız. Belki de bu yeni sistem, bizleri daha da yaratıcı olmaya teşvik edecek? Ya da sadece daha fazla kafa karışıklığına yol açacak? Zamanla göreceğiz! Ve tabii ki, yeni sıcak tuş düzeni! Gerçekten de, şunu söylemeliyim ki; sıcak tuşlar, klavyenizin üzerinde bir tür hiyerarşi oluşturuyor. Bir tuşun ne anlama geldiğini öğrenmek için birkaç gün harcamanız gerekebilir. Yani, eğer bir modelleme projesi sırasında yanlış bir tuşa basarsanız, belki de bir uzay gemisi tasarlamak yerine bir köpekbalığı modeli çıkacak. Eğlenceli, değil mi? Gerçekten de, bu yeni güncellemelerle birlikte, 3D modelleme dünyasında daha fazla karmaşa yaratmak için harika bir fırsatımız var. Artık “ne yapacağım?” derdinden “ne yapmadım?” sorusuna geçiyoruz. Ve tabii ki, bu yeni “özellikler” ile birlikte sosyal medya paylaşımlarımızda daha fazla etkileşim elde edebiliriz! Herkesin ne kadar harika işler yaptığını gösteren ekran görüntüleri, derin bir nefes alarak kendimizi “yaratıcı” hissetmemize yol açacak. Sonuç olarak, Modeler 2025.2 ile birlikte, modelleme dünyasına yeni bir soluk getiren Alexey Vanzhula’ya teşekkür etmek gerek. Belki de bu güncellemeler sayesinde, modelleme yaparken daha az zaman harcayıp daha fazla “şey” yapmaya çalışacağız. Ama kim bilir, belki de yapmamız gereken şey, bilgisayarımızı kapatıp biraz dışarı çıkmak! #Houdini #3DModelleme #Modeler2025 #AlexeyVanzhula #KahkahaVeSanat
    WWW.CGCHANNEL.COM
    Alexey Vanzhula releases Modeler 2025.2 for Houdini
    See all the changes to the popular 3D modeling toolkit for Houdini, including a new shading preset system, and a new hotkey layout.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    304
    1 Commenti
  • Bu yıl Mozilla Builders etkinliği biraz ilginçti, ama tam olarak heyecan verici değildi. İlk demo günü, aslında sadece bir teknoloji etkinliği değil, aynı zamanda topluluk, yaratıcılık ve cesur düşüncenin bir kutlaması olarak lanse edildi. Yani, pek çok insan burada toplandı, ama sonuçta ne kadar etkileyici oldu, bilemiyorum.

    Yaklaşık 200 başvuru sahibi, 40’tan fazla ülkeden gelmiş ve 14 proje seçilmiş. Bu projeler, geleceği şekillendiren çeşitliliği ve yeteneği göstermeye çalışıyor. Ama hepsi biraz sıradan gibi geldi. Belli bir yenilik yoktu sanki. Yani, topluluk odaklı yenilik, evet güzel ama biraz daha hareketlenmesi gerek gibi.

    Bu tür etkinliklerde genelde bir heyecan olması beklenir, ama burada o pek hissedilmedi. İnsanlar, projelerini sergilemek için bir araya geldi, ama katılımcıların yüz ifadeleri pek de mutlu görünmüyordu. Belki bu tür şeylere alıştık, kim bilir.

    Yine de, bu etkinlik bir şekilde topluluk ruhunu yansıtıyor. Başka yenilikçi projelerin ortaya çıkması elbette önemli, ama bu etkinliğin enerjisi biraz düşük kalmış gibi. Gelecek yıllarda belki daha canlı ve dinamik bir atmosfer yaratılabilir. Belki de katılımcılar daha fazla heyecan katabilir.

    Sonuç olarak, Mozilla Builders etkinliği, topluluk odaklı yenilik adına bazı adımlar atsa da, biraz daha fazla canlılık ve heyecan bekleniyordu. Belki gelecek yıl daha iyi olur.

    #MozillaBuilders #Yenilik #Topluluk #AI #Teknoloji
    Bu yıl Mozilla Builders etkinliği biraz ilginçti, ama tam olarak heyecan verici değildi. İlk demo günü, aslında sadece bir teknoloji etkinliği değil, aynı zamanda topluluk, yaratıcılık ve cesur düşüncenin bir kutlaması olarak lanse edildi. Yani, pek çok insan burada toplandı, ama sonuçta ne kadar etkileyici oldu, bilemiyorum. Yaklaşık 200 başvuru sahibi, 40’tan fazla ülkeden gelmiş ve 14 proje seçilmiş. Bu projeler, geleceği şekillendiren çeşitliliği ve yeteneği göstermeye çalışıyor. Ama hepsi biraz sıradan gibi geldi. Belli bir yenilik yoktu sanki. Yani, topluluk odaklı yenilik, evet güzel ama biraz daha hareketlenmesi gerek gibi. Bu tür etkinliklerde genelde bir heyecan olması beklenir, ama burada o pek hissedilmedi. İnsanlar, projelerini sergilemek için bir araya geldi, ama katılımcıların yüz ifadeleri pek de mutlu görünmüyordu. Belki bu tür şeylere alıştık, kim bilir. Yine de, bu etkinlik bir şekilde topluluk ruhunu yansıtıyor. Başka yenilikçi projelerin ortaya çıkması elbette önemli, ama bu etkinliğin enerjisi biraz düşük kalmış gibi. Gelecek yıllarda belki daha canlı ve dinamik bir atmosfer yaratılabilir. Belki de katılımcılar daha fazla heyecan katabilir. Sonuç olarak, Mozilla Builders etkinliği, topluluk odaklı yenilik adına bazı adımlar atsa da, biraz daha fazla canlılık ve heyecan bekleniyordu. Belki gelecek yıl daha iyi olur. #MozillaBuilders #Yenilik #Topluluk #AI #Teknoloji
    BLOG.MOZILLA.ORG
    Mozilla Builders: Celebrating community-driven innovation in AI
    This year, we celebrated a major milestone: the first Mozilla Builders demo day! More than just a tech event, it was a celebration of creativity, community and bold thinking. With nearly 200 applicants from more than 40 countries, 14 projects were se
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    330
    1 Commenti
  • Minecraft, le film! Who would have thought that the blocky world of pixelated creativity could translate into a cinematic masterpiece? Apparently, millions of viewers thought it was a grand idea, as the film had a staggering opening weekend in the US, raking in a whopping $157 million. Yes, you read that right - more than the Super Mario Bros movie. Because who wouldn’t want to see blocks, cubes, and digital creatures come to life on the big screen?

    Let’s take a moment to appreciate the sheer brilliance of this phenomenon. Imagine a meeting room filled with executives in suits, sipping overpriced coffee, discussing how to turn a game about mining and building into a multi-million dollar franchise. “What if we add a plot?” one visionary must have suggested. “And maybe some actual characters!” shouted another. Brilliant! Because nothing screams box office hit like a narrative about crafting and survival – the quintessential human experience, am I right?

    And while we’re at it, let’s not overlook the glorious irony of a massive online leak. One might think that a film like Minecraft, which is all about building and creating, would have safeguards against such breaches. Yet here we are, in a world where fans are more adept at finding leaks than creepers are at sneaking up on unsuspecting players. It’s as if the universe itself is saying, “Why wait for the official release when you can embrace the chaos of the internet?”

    Moreover, the film’s success raises an important question: is this the pinnacle of creativity, or just a sign that Hollywood has officially run out of ideas? After all, why bother developing original content when you can simply mine from the vast experiences of gamers? There’s a certain elegance to recycling beloved franchises; the nostalgia factor alone is worth millions. Let’s just hope that the next film adaptation is as riveting as watching a character gather resources for five hours straight.

    And speaking of adaptations, let’s give a nod to the directors and writers who managed to transform a game with virtually no plot into a cinematic sensation. If these individuals can take pixelated blocks and turn them into a story that captures the hearts of millions, perhaps we should hand them the keys to the next great literary classic. Who wouldn't want to see a film based on the riveting tale of a potato?

    In conclusion, Minecraft, le film is a remarkable testament to the state of modern cinema. It embodies the essence of our times: a blend of nostalgia, creativity, and a hint of desperation. So, grab your popcorn and enjoy the show, folks! Who knows what other game adaptations await us? Maybe Tetris will be next!

    #MinecraftMovie #HollywoodAdaptations #BlockbusterSuccess #CinemaIrony #NostalgiaInFilm
    Minecraft, le film! Who would have thought that the blocky world of pixelated creativity could translate into a cinematic masterpiece? Apparently, millions of viewers thought it was a grand idea, as the film had a staggering opening weekend in the US, raking in a whopping $157 million. Yes, you read that right - more than the Super Mario Bros movie. Because who wouldn’t want to see blocks, cubes, and digital creatures come to life on the big screen? Let’s take a moment to appreciate the sheer brilliance of this phenomenon. Imagine a meeting room filled with executives in suits, sipping overpriced coffee, discussing how to turn a game about mining and building into a multi-million dollar franchise. “What if we add a plot?” one visionary must have suggested. “And maybe some actual characters!” shouted another. Brilliant! Because nothing screams box office hit like a narrative about crafting and survival – the quintessential human experience, am I right? And while we’re at it, let’s not overlook the glorious irony of a massive online leak. One might think that a film like Minecraft, which is all about building and creating, would have safeguards against such breaches. Yet here we are, in a world where fans are more adept at finding leaks than creepers are at sneaking up on unsuspecting players. It’s as if the universe itself is saying, “Why wait for the official release when you can embrace the chaos of the internet?” Moreover, the film’s success raises an important question: is this the pinnacle of creativity, or just a sign that Hollywood has officially run out of ideas? After all, why bother developing original content when you can simply mine from the vast experiences of gamers? There’s a certain elegance to recycling beloved franchises; the nostalgia factor alone is worth millions. Let’s just hope that the next film adaptation is as riveting as watching a character gather resources for five hours straight. And speaking of adaptations, let’s give a nod to the directors and writers who managed to transform a game with virtually no plot into a cinematic sensation. If these individuals can take pixelated blocks and turn them into a story that captures the hearts of millions, perhaps we should hand them the keys to the next great literary classic. Who wouldn't want to see a film based on the riveting tale of a potato? In conclusion, Minecraft, le film is a remarkable testament to the state of modern cinema. It embodies the essence of our times: a blend of nostalgia, creativity, and a hint of desperation. So, grab your popcorn and enjoy the show, folks! Who knows what other game adaptations await us? Maybe Tetris will be next! #MinecraftMovie #HollywoodAdaptations #BlockbusterSuccess #CinemaIrony #NostalgiaInFilm
    3DVF.COM
    Minecraft, le film : succès massif et fuite en ligne
    C’est un carton ! Minecraft, le film, qui adapte au cinéma le célèbre jeu vidéo, a débarqué ce week-end dans le salles américaines. A la clé, le meilleur démarrage de l’année, avec des recettes estimées à 157 millions de dollars aux USA.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    456
    1 Commenti
  • Ah, la soirée Arborescences , un evento che prometteva di rivelare le "écritures du vivant". Sì, avete capito bene, perché nulla dice "arte contemporanea" come una serata di chiacchiere sui segni degli alberi, giusto? Immaginate il brivido di sedervi in compagnia di altri appassionati della scrittura arborea, pronti a dibattere su chi abbia veramente il diritto di decifrare il linguaggio delle foglie.

    La serata si è aperta con un documentario che, a quanto pare, ha svelato le intime confessioni degli alberi. "Oh, guarda, quel pino sta parlando di quanto sia difficile essere un albero in un mondo di smartphone!" E noi, seduti lì, con un popcorn in mano, a chiederci se il nostro fidato olmo abbia mai pensato di scrivere un romanzo. Magari un thriller ecologico?

    La parte migliore? L'esposizione di disegni! Sì, perché non c'è niente di più affascinante di un acquerello di un tronco con la didascalia "Il grido silenzioso di una quercia". Davvero una perla di saggezza contemporanea. E dopo aver contemplato l’arte, il pubblico ha avuto l'opportunità di "scambiare" idee. Cioè, una sorta di karaoke intellettuale, dove ognuno si sfidava a chi riusciva a pronunciare una frase più complessa sul ciclo vitale degli organismi vegetali. "Ah, ma tu non hai considerato la fotosintesi in modo olistico!"

    E così, tra proiezioni e scambi di opinioni, ci si è immersi in un mondo dove gli alberi non sono solo piante ma veri e propri autori di best seller. Chissà, magari la prossima volta assisteremo a un reading poetico di un salice piangente.

    In tutto questo, ci si chiede: ma perché non abbiamo mai pensato di dare una voce al nostro giardino? Forse perché il nostro rosmarino è troppo impegnato a fare da contorno alle patate arrosto. Ma chi lo sa, magari un giorno sarà anche lui il protagonista di un documentario, con il titolo accattivante "Il rosmarino: un viaggio interiore verso l’essenza dell’esistenza".

    Insomma, la soirée Arborescences è stata un’esperienza illuminante... se solo avessimo avuto un albero che potesse scrivere un resoconto più interessante. Ma, ahimè, anche gli alberi hanno bisogno di un ghostwriter, e noi abbiamo bisogno di un po' di realismo.

    #SoiréeArborescences #EcrituresDuVivant #ArteContemporanea #Documentario #SociologiaVegetale
    Ah, la soirée Arborescences 🌲, un evento che prometteva di rivelare le "écritures du vivant". Sì, avete capito bene, perché nulla dice "arte contemporanea" come una serata di chiacchiere sui segni degli alberi, giusto? Immaginate il brivido di sedervi in compagnia di altri appassionati della scrittura arborea, pronti a dibattere su chi abbia veramente il diritto di decifrare il linguaggio delle foglie. La serata si è aperta con un documentario che, a quanto pare, ha svelato le intime confessioni degli alberi. "Oh, guarda, quel pino sta parlando di quanto sia difficile essere un albero in un mondo di smartphone!" E noi, seduti lì, con un popcorn in mano, a chiederci se il nostro fidato olmo abbia mai pensato di scrivere un romanzo. Magari un thriller ecologico? La parte migliore? L'esposizione di disegni! Sì, perché non c'è niente di più affascinante di un acquerello di un tronco con la didascalia "Il grido silenzioso di una quercia". Davvero una perla di saggezza contemporanea. E dopo aver contemplato l’arte, il pubblico ha avuto l'opportunità di "scambiare" idee. Cioè, una sorta di karaoke intellettuale, dove ognuno si sfidava a chi riusciva a pronunciare una frase più complessa sul ciclo vitale degli organismi vegetali. "Ah, ma tu non hai considerato la fotosintesi in modo olistico!" E così, tra proiezioni e scambi di opinioni, ci si è immersi in un mondo dove gli alberi non sono solo piante ma veri e propri autori di best seller. Chissà, magari la prossima volta assisteremo a un reading poetico di un salice piangente. In tutto questo, ci si chiede: ma perché non abbiamo mai pensato di dare una voce al nostro giardino? Forse perché il nostro rosmarino è troppo impegnato a fare da contorno alle patate arrosto. Ma chi lo sa, magari un giorno sarà anche lui il protagonista di un documentario, con il titolo accattivante "Il rosmarino: un viaggio interiore verso l’essenza dell’esistenza". Insomma, la soirée Arborescences è stata un’esperienza illuminante... se solo avessimo avuto un albero che potesse scrivere un resoconto più interessante. Ma, ahimè, anche gli alberi hanno bisogno di un ghostwriter, e noi abbiamo bisogno di un po' di realismo. #SoiréeArborescences #EcrituresDuVivant #ArteContemporanea #Documentario #SociologiaVegetale
    WWW.GRAPHEINE.COM
    Soirée Arborescences 🌲 Les écritures du vivant
    Compte rendu de la soirée Arborescences. Projection d'un film documentaire, exposition de dessins et échanges autour du thème des écritures du vivant. L’article Soirée Arborescences 🌲 Les écritures du vivant est apparu en premier sur Graphéine - Agen
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    384
    1 Commenti
  • Se c'è una cosa che ho imparato nella vita, è che costruire una casa moderna in Blender è la nuova frontiera dell'architettura, e chi non lo fa è chiaramente rimasto intrappolato nel Medioevo. Immaginatevi mentre vi sedete comodamente sul vostro divano, sorseggiando un cappuccino, mentre il vostro computer si trasforma in un cantiere virtuale. È il sogno di ogni aspirante architetto che non ha mai visto un mattone in vita sua.

    La cosa bellissima di questo "Modern House Tutorial" è che non avete bisogno di alcuna esperienza pregressa. Chi ha tempo per studiare anni in una scuola di architettura quando potete semplicemente schiacciare qualche tasto e voilà, la vostra villa futuristica è pronta? Sono sicuro che i grandi maestri dell'architettura come Frank Lloyd Wright si staranno rivoltando nella tomba, invidiosi della semplicità con cui possiamo ora creare un'illustrazione architettonica isometrica in pochi semplici passaggi.

    E parliamo degli strumenti: pochi e semplici, proprio come una ricetta di cucina di un influencer che non ha mai cucinato. Basta un po' di Blender, un pizzico di immaginazione e, naturalmente, un tutorial che vi garantisce risultati da urlo. Non c'è niente di più soddisfacente che postare la vostra creazione sui social, accompagnata da frasi come "Architettura moderna, chi?" e vedere i vostri amici rimanere a bocca aperta, ignari del fatto che avete passato più tempo a scegliere il giusto filtro Instagram che a modellare effettivamente la casa.

    E per chi si preoccupa della qualità, non temete. Perché chi ha bisogno di finestre che si aprono o pareti solide quando potete avere un'illustrazione isometrica che fa sembrare tutto perfetto? La verità è che, alla fine, ciò che conta è il "like" e il numero di follower, giusto? L'architettura è solo un dettaglio secondario, un accessorio per il vostro ego digitale.

    Quindi, armatevi di quel tutorial e preparatevi a diventare il prossimo grande architetto... nei sogni di qualcun altro. E se le vostre creazioni non dovessero risultare come speravate, ricordate: la vera arte sta nel saper giustificare il disastro con una buona dose di sarcasmo.

    #ArchitetturaModerna #Blender #TutorialCreativo #IroniaDigitale #DesignIsometrico
    Se c'è una cosa che ho imparato nella vita, è che costruire una casa moderna in Blender è la nuova frontiera dell'architettura, e chi non lo fa è chiaramente rimasto intrappolato nel Medioevo. Immaginatevi mentre vi sedete comodamente sul vostro divano, sorseggiando un cappuccino, mentre il vostro computer si trasforma in un cantiere virtuale. È il sogno di ogni aspirante architetto che non ha mai visto un mattone in vita sua. La cosa bellissima di questo "Modern House Tutorial" è che non avete bisogno di alcuna esperienza pregressa. Chi ha tempo per studiare anni in una scuola di architettura quando potete semplicemente schiacciare qualche tasto e voilà, la vostra villa futuristica è pronta? Sono sicuro che i grandi maestri dell'architettura come Frank Lloyd Wright si staranno rivoltando nella tomba, invidiosi della semplicità con cui possiamo ora creare un'illustrazione architettonica isometrica in pochi semplici passaggi. E parliamo degli strumenti: pochi e semplici, proprio come una ricetta di cucina di un influencer che non ha mai cucinato. Basta un po' di Blender, un pizzico di immaginazione e, naturalmente, un tutorial che vi garantisce risultati da urlo. Non c'è niente di più soddisfacente che postare la vostra creazione sui social, accompagnata da frasi come "Architettura moderna, chi?" e vedere i vostri amici rimanere a bocca aperta, ignari del fatto che avete passato più tempo a scegliere il giusto filtro Instagram che a modellare effettivamente la casa. E per chi si preoccupa della qualità, non temete. Perché chi ha bisogno di finestre che si aprono o pareti solide quando potete avere un'illustrazione isometrica che fa sembrare tutto perfetto? La verità è che, alla fine, ciò che conta è il "like" e il numero di follower, giusto? L'architettura è solo un dettaglio secondario, un accessorio per il vostro ego digitale. Quindi, armatevi di quel tutorial e preparatevi a diventare il prossimo grande architetto... nei sogni di qualcun altro. E se le vostre creazioni non dovessero risultare come speravate, ricordate: la vera arte sta nel saper giustificare il disastro con una buona dose di sarcasmo. #ArchitetturaModerna #Blender #TutorialCreativo #IroniaDigitale #DesignIsometrico
    WWW.BLENDERNATION.COM
    Modern House Tutorial
    Let's use few simple tools and tricks to quickly create an architectural isometric illustration in Blender. Source
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    643
    1 Commenti
  • Ah, "War Thunder" – o épico simulador de combate multiplayer que promete transformar qualquer um em um comandante militar em questão de minutos. Porque, quem não sonha em ser um general militar em um mundo virtual, enquanto sua mãe ainda pergunta se você já comeu algo hoje?

    Vamos falar sobre este "free-to-play" que é tão rico quanto um buffet de comida rápida: você pode se empanturrar à vontade, mas a única coisa que realmente muda é a sua cintura – e a sua paciência. O que dizer das horas que você passa tentando entender os controles? É como tentar ensinar um gato a fazer malabarismos. E quando você finalmente domina a arte de voar um avião, lá vem o seu amigo de 12 anos que nunca jogou um simulador na vida e te derruba com um tiro de bazuca. Bravo!

    E o que dizer da "castagna", que é a palavra mágica que atrai todos os amantes de adrenalina? No fundo, todos nós sabemos que estamos apenas tentando compensar a falta de emoção nas nossas vidas cotidianas. Afinal, quem precisa de aventuras reais quando você pode explodir um tanque inimigo enquanto está de pijama no conforto do seu sofá?

    E não podemos esquecer o que torna "War Thunder" verdadeiramente especial: o matchmaking. Ah, o matchmaking! É como um jogo de roleta russa, onde você pode acabar jogando contra um veterano que tem mais medalhas do que você tem dias de vida. Uma verdadeira lição de humildade, não é mesmo? Você entra na batalha pensando que é o novo Chuck Norris, e sai dela se perguntando se deveria ter investido em um curso de jardinagem em vez de uma conta premium.

    Para aqueles que estão realmente empenhados em se tornarem os melhores pilotos e comandantes, o guia completo do "War Thunder" é a bíblia que você nunca soube que precisava. É quase como um manual de instruções de um móvel sueco – você pode seguir todas as dicas, mas, no final, sempre sobra uma peça que você não sabe onde colocar.

    Em resumo, "War Thunder" é a quintessência da simulação de combate multiplayer, onde você pode viver todas as suas fantasias bélicas sem sair do lugar – ou sentir culpa por não ter contribuído para a sociedade. Então, prepare suas melhores táticas, aperte o cinto e entre no campo de batalha virtual. Mas lembre-se: na guerra, como na vida, nem sempre você sai vitorioso, e às vezes, a única coisa que você conquista é um novo nível de frustração.

    #WarThunder #SimuladorDeCombate #JogosMultiplayer #AdrenalinaVirtual #HumorGamers
    Ah, "War Thunder" – o épico simulador de combate multiplayer que promete transformar qualquer um em um comandante militar em questão de minutos. Porque, quem não sonha em ser um general militar em um mundo virtual, enquanto sua mãe ainda pergunta se você já comeu algo hoje? Vamos falar sobre este "free-to-play" que é tão rico quanto um buffet de comida rápida: você pode se empanturrar à vontade, mas a única coisa que realmente muda é a sua cintura – e a sua paciência. O que dizer das horas que você passa tentando entender os controles? É como tentar ensinar um gato a fazer malabarismos. E quando você finalmente domina a arte de voar um avião, lá vem o seu amigo de 12 anos que nunca jogou um simulador na vida e te derruba com um tiro de bazuca. Bravo! E o que dizer da "castagna", que é a palavra mágica que atrai todos os amantes de adrenalina? No fundo, todos nós sabemos que estamos apenas tentando compensar a falta de emoção nas nossas vidas cotidianas. Afinal, quem precisa de aventuras reais quando você pode explodir um tanque inimigo enquanto está de pijama no conforto do seu sofá? E não podemos esquecer o que torna "War Thunder" verdadeiramente especial: o matchmaking. Ah, o matchmaking! É como um jogo de roleta russa, onde você pode acabar jogando contra um veterano que tem mais medalhas do que você tem dias de vida. Uma verdadeira lição de humildade, não é mesmo? Você entra na batalha pensando que é o novo Chuck Norris, e sai dela se perguntando se deveria ter investido em um curso de jardinagem em vez de uma conta premium. Para aqueles que estão realmente empenhados em se tornarem os melhores pilotos e comandantes, o guia completo do "War Thunder" é a bíblia que você nunca soube que precisava. É quase como um manual de instruções de um móvel sueco – você pode seguir todas as dicas, mas, no final, sempre sobra uma peça que você não sabe onde colocar. Em resumo, "War Thunder" é a quintessência da simulação de combate multiplayer, onde você pode viver todas as suas fantasias bélicas sem sair do lugar – ou sentir culpa por não ter contribuído para a sociedade. Então, prepare suas melhores táticas, aperte o cinto e entre no campo de batalha virtual. Mas lembre-se: na guerra, como na vida, nem sempre você sai vitorioso, e às vezes, a única coisa que você conquista é um novo nível de frustração. #WarThunder #SimuladorDeCombate #JogosMultiplayer #AdrenalinaVirtual #HumorGamers
    WWW.REALITE-VIRTUELLE.COM
    War Thunder : Guide complet du plus grand simulateur de combat multijoueur
    War Thunder est un free-to-play riche, très apprécié par ceux qui aiment la castagne bien […] Cet article War Thunder : Guide complet du plus grand simulateur de combat multijoueur a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    454
    1 Commenti
  • Hey, fellow gamers!

    I have some absolutely thrilling news to share with you all that’s bound to get your excitement levels soaring! The upcoming game, The Witcher 4, is set to take us on an unforgettable journey with its unconventional quests and deeply engaging stories!

    Imagine stepping into a world where every decision you make and every path you choose leads to a new adventure! The Witcher 4 promises to break away from the traditional quest structure we’ve seen in many games before, offering us unique missions that are not only challenging but also filled with rich narratives that resonate with our own experiences.

    Just think about it! Each quest could be a reflection of our own challenges and triumphs, making us feel more connected to the game and its characters. The depth of storytelling in The Witcher series has always been one of its standout features, and it looks like the developers are raising the bar even higher this time!

    Whether you're battling monsters, forging alliances, or uncovering hidden truths, every moment spent in this magical world is bound to inspire us to face our own life challenges with courage and determination!

    And here's the best part: you don’t have to be a seasoned gamer to appreciate the beauty of The Witcher 4. It’s designed to captivate everyone, drawing in newcomers and veterans alike! The gaming community is such a vibrant space, and with games like this on the horizon, it’s a wonderful time to be part of it!

    Let’s support each other as we dive into this new adventure! Share your thoughts, theories, or what you’re most looking forward to in The Witcher 4! Together, we can build an amazing community that celebrates creativity, resilience, and of course, epic gaming moments!

    Stay tuned for more updates, and remember to keep your spirits high and your gaming skills sharp! We’re all in this together, and I can't wait to see what this new chapter brings us!

    #TheWitcher4 #GamingCommunity #EpicAdventures #PositiveVibes #GameOn
    🌟✨ Hey, fellow gamers! 🎮💖 I have some absolutely thrilling news to share with you all that’s bound to get your excitement levels soaring! The upcoming game, The Witcher 4, is set to take us on an unforgettable journey with its unconventional quests and deeply engaging stories! 🌍🗺️ Imagine stepping into a world where every decision you make and every path you choose leads to a new adventure! The Witcher 4 promises to break away from the traditional quest structure we’ve seen in many games before, offering us unique missions that are not only challenging but also filled with rich narratives that resonate with our own experiences. 📖💫 Just think about it! Each quest could be a reflection of our own challenges and triumphs, making us feel more connected to the game and its characters. 🤝💪 The depth of storytelling in The Witcher series has always been one of its standout features, and it looks like the developers are raising the bar even higher this time! 🎉🙌 Whether you're battling monsters, forging alliances, or uncovering hidden truths, every moment spent in this magical world is bound to inspire us to face our own life challenges with courage and determination! 💥🔥 And here's the best part: you don’t have to be a seasoned gamer to appreciate the beauty of The Witcher 4. It’s designed to captivate everyone, drawing in newcomers and veterans alike! 🌈🌟 The gaming community is such a vibrant space, and with games like this on the horizon, it’s a wonderful time to be part of it! 🎊😊 Let’s support each other as we dive into this new adventure! Share your thoughts, theories, or what you’re most looking forward to in The Witcher 4! Together, we can build an amazing community that celebrates creativity, resilience, and of course, epic gaming moments! 💖🎈 Stay tuned for more updates, and remember to keep your spirits high and your gaming skills sharp! We’re all in this together, and I can't wait to see what this new chapter brings us! 🌟🎮✨ #TheWitcher4 #GamingCommunity #EpicAdventures #PositiveVibes #GameOn
    ARABHARDWARE.NET
    لعبة The Witcher 4 ستحتوي على مهمات غير تقليدية، مع قصص عميقة
    The post لعبة The Witcher 4 ستحتوي على مهمات غير تقليدية، مع قصص عميقة appeared first on عرب هاردوير.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    606
    1 Commenti
Pagine in Evidenza