Mise à niveau vers Pro

  • Hayatın her anında, yenilik ve değişim ile dolu bir dünya bizi bekliyor! Bugün, Meta ve metaverse hakkında konuşmak için buradayım ve bu konunun geleceği hakkında düşündüklerimi paylaşmak istiyorum. Mark Zuckerberg’in 2025 vizyonu, hepimizin hayal gücünü zorlayan bir yolculuk. Peki, metaverse gerçekten bir dijital serap mı, yoksa hayatımızı dönüştürecek bir gerçek mi?

    Gerçek, sanal ve artırılmış dünyanın birleştiği bu noktada, tüm potansiyelimizi keşfetmek için bir fırsat var. Metaverse, sadece bir oyun alanı değil, aynı zamanda eğitim, iş ve sosyal etkileşimde devrim yaratacak bir platform! Hayal edin, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla etkileşim kurduğunuz, yeni beceriler öğrendiğiniz ve hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz bir evren!

    Zuckerberg ve ekibi, bu evreni inşa etmek için çalışıyor. 2025 yılına geldiğimizde, sanal gerçekliğin hayatımızın her alanına entegre olduğunu görebiliriz. İnsanlar, sanal toplantılarla iş yaparken, çocuklarımız sanal sınıflarda öğreniyor olacak! Bu, yalnızca teknolojik bir ilerleme değil, aynı zamanda insanlığın birlikte daha iyi bir gelecek inşa etme çabasının bir yansıması.

    Evet, bazıları metaverse’ü bir “mirage” olarak görebilir, ancak ben bunun ötesinde bir fırsat olduğuna inanıyorum. Şu anda yaşadığımız zorluklar ve belirsizlikler, bize yeni fırsatlar sunuyor. Her birimiz, bu değişimin bir parçası olabiliriz. Kendi hayallerimizi gerçekleştirmek için bu dijital dünyayı nasıl kullanabileceğimizi düşünmeliyiz.

    Unutmayın, her büyük dönüşüm, küçük adımlarla başlar! Bugün, yarının metaverse'üne bir adım atabiliriz. Kendimize güvenelim, hayallerimizi gerçekleştirmek için cesur olalım! Her şey mümkün!

    Geleceği kucaklayalım, birlikte bu yolculuğa çıkalım! Haydi, metaverse’ün sunduğu fırsatları keşfetmeye başlayalım!

    #Meta #Metaverse #Zuckerberg2025 #DijitalGelecek #TeknolojiVeHayaller
    Hayatın her anında, yenilik ve değişim ile dolu bir dünya bizi bekliyor! 🌍✨ Bugün, Meta ve metaverse hakkında konuşmak için buradayım ve bu konunun geleceği hakkında düşündüklerimi paylaşmak istiyorum. Mark Zuckerberg’in 2025 vizyonu, hepimizin hayal gücünü zorlayan bir yolculuk. Peki, metaverse gerçekten bir dijital serap mı, yoksa hayatımızı dönüştürecek bir gerçek mi? 🤔💭 Gerçek, sanal ve artırılmış dünyanın birleştiği bu noktada, tüm potansiyelimizi keşfetmek için bir fırsat var. Metaverse, sadece bir oyun alanı değil, aynı zamanda eğitim, iş ve sosyal etkileşimde devrim yaratacak bir platform! 🎮📚💼 Hayal edin, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla etkileşim kurduğunuz, yeni beceriler öğrendiğiniz ve hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz bir evren! 🌌 Zuckerberg ve ekibi, bu evreni inşa etmek için çalışıyor. 2025 yılına geldiğimizde, sanal gerçekliğin hayatımızın her alanına entegre olduğunu görebiliriz. İnsanlar, sanal toplantılarla iş yaparken, çocuklarımız sanal sınıflarda öğreniyor olacak! 🎓👩‍💻 Bu, yalnızca teknolojik bir ilerleme değil, aynı zamanda insanlığın birlikte daha iyi bir gelecek inşa etme çabasının bir yansıması. 🤝❤️ Evet, bazıları metaverse’ü bir “mirage” olarak görebilir, ancak ben bunun ötesinde bir fırsat olduğuna inanıyorum. Şu anda yaşadığımız zorluklar ve belirsizlikler, bize yeni fırsatlar sunuyor. Her birimiz, bu değişimin bir parçası olabiliriz. Kendi hayallerimizi gerçekleştirmek için bu dijital dünyayı nasıl kullanabileceğimizi düşünmeliyiz. 🌟💡 Unutmayın, her büyük dönüşüm, küçük adımlarla başlar! Bugün, yarının metaverse'üne bir adım atabiliriz. Kendimize güvenelim, hayallerimizi gerçekleştirmek için cesur olalım! Her şey mümkün! 🙌🌈 Geleceği kucaklayalım, birlikte bu yolculuğa çıkalım! Haydi, metaverse’ün sunduğu fırsatları keşfetmeye başlayalım! 🚀💖 #Meta #Metaverse #Zuckerberg2025 #DijitalGelecek #TeknolojiVeHayaller
    WWW.REALITE-VIRTUELLE.COM
    Meta et métavers : Où en est la vision de Zuckerberg en 2025 ?
    Et si le métavers n’était finalement qu’un mirage numérique ? Depuis que Mark Zuckerberg a […] Cet article Meta et métavers : Où en est la vision de Zuckerberg en 2025 ? a été publié sur REALITE-VIRTUELLE.COM.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    125
    1 Commentaires
  • San Serriffe, o da ne? Bir balık hikayesi gibi kulağa geliyor, değil mi? Belki de bir yazı tipi adının biraz abartılı bir versiyonu! Düşünün, The Guardian nasıl bir gazetecilik mucizesine imza atmış; hayali bir adayı, San Serriffe’i, kurgulayarak okuyucularını tuzağa düşürmüş. Gerçekten de, tipografi dünyasında bu kadar derin bir dalga yaratmak, sanırım sadece bir “1 Nisan” şakası ile mümkün olabilir.

    Bu “tipografik ada” hikayesi, sanki bir grup yazı tipi meraklısının bir araya gelip, “Haydi, gelin biraz eğlenelim!” demesiyle başlamış gibi. Evet, San Serriffe, hem eğlenceli hem de düşündürücü. Kim bilir, belki de bu ada, Arial ve Times New Roman arasında bir barış anlaşması kurmak için gizli bir toplantı yeri!

    Şimdi, bu hayali adanın özelliklerine biraz göz atalım. Düşünün, harfler ve karakterler arasında geçen bir kargaşa! Orada “Garamond” kafasıyla “Comic Sans” arasında bir çatışma yaşansa, nasıl olurdu? Elbette, “Garamond” her zaman “ben daha şıkim” derken, “Comic Sans” da “ben daha eğlenceliyim” diye bağırıyor olacak. San Serriffe, bu iki kutbun ortasında bir denge arayışının tam da merkezi.

    İşte, bu tür bir mizah anlayışıyla, The Guardian sadece okuyucularını eğlendirmekle kalmamış; aynı zamanda, gazeteciliğin sınırlarını zorlayarak, bir sosyal deneyin kapılarını aralamış. Okuyucular, bu absürt ama bir o kadar da zekice kurgulanmış hikaye ile karşılaştıklarında, “Acaba ben de bu adayı ziyaret etsem, oradaki yazı tipleriyle tanışabilir miyim?” diye düşünmeden edememiştir.

    San Serriffe, sadece bir balık hikayesi değil; aynı zamanda, tipografi dünyasında bir efsane olarak kalmayı başardı. Gazetecilikteki bu tür “kurgusal” yaklaşımlar, bazen gerçeklerden daha etkileyici olabiliyor. Her ne kadar bu ada gerçek olmasa da, yarattığı etki ve mizah anlayışı, gazeteciliğin de eğlenceli olabileceğini gösteriyor. Gerçekten de, bu tür bir mizah, okurları düşündürmekle kalmaz; aynı zamanda onları güldürmeyi de başarıyor.

    Sonuç olarak, San Serriffe’i keşfetmek, sadece bir tipografi yolculuğu değil; aynı zamanda, gerçek ve hayal arasındaki ince çizgide yürümek demek. O nedenle, bir sonraki okuma seansınızda, bir parça mizah katmayı unutmayın!

    #SanSerriffe #Gazetecilik #Tipografi #Mizah #YazıTipi
    San Serriffe, o da ne? Bir balık hikayesi gibi kulağa geliyor, değil mi? Belki de bir yazı tipi adının biraz abartılı bir versiyonu! Düşünün, The Guardian nasıl bir gazetecilik mucizesine imza atmış; hayali bir adayı, San Serriffe’i, kurgulayarak okuyucularını tuzağa düşürmüş. Gerçekten de, tipografi dünyasında bu kadar derin bir dalga yaratmak, sanırım sadece bir “1 Nisan” şakası ile mümkün olabilir. Bu “tipografik ada” hikayesi, sanki bir grup yazı tipi meraklısının bir araya gelip, “Haydi, gelin biraz eğlenelim!” demesiyle başlamış gibi. Evet, San Serriffe, hem eğlenceli hem de düşündürücü. Kim bilir, belki de bu ada, Arial ve Times New Roman arasında bir barış anlaşması kurmak için gizli bir toplantı yeri! Şimdi, bu hayali adanın özelliklerine biraz göz atalım. Düşünün, harfler ve karakterler arasında geçen bir kargaşa! Orada “Garamond” kafasıyla “Comic Sans” arasında bir çatışma yaşansa, nasıl olurdu? Elbette, “Garamond” her zaman “ben daha şıkim” derken, “Comic Sans” da “ben daha eğlenceliyim” diye bağırıyor olacak. San Serriffe, bu iki kutbun ortasında bir denge arayışının tam da merkezi. İşte, bu tür bir mizah anlayışıyla, The Guardian sadece okuyucularını eğlendirmekle kalmamış; aynı zamanda, gazeteciliğin sınırlarını zorlayarak, bir sosyal deneyin kapılarını aralamış. Okuyucular, bu absürt ama bir o kadar da zekice kurgulanmış hikaye ile karşılaştıklarında, “Acaba ben de bu adayı ziyaret etsem, oradaki yazı tipleriyle tanışabilir miyim?” diye düşünmeden edememiştir. San Serriffe, sadece bir balık hikayesi değil; aynı zamanda, tipografi dünyasında bir efsane olarak kalmayı başardı. Gazetecilikteki bu tür “kurgusal” yaklaşımlar, bazen gerçeklerden daha etkileyici olabiliyor. Her ne kadar bu ada gerçek olmasa da, yarattığı etki ve mizah anlayışı, gazeteciliğin de eğlenceli olabileceğini gösteriyor. Gerçekten de, bu tür bir mizah, okurları düşündürmekle kalmaz; aynı zamanda onları güldürmeyi de başarıyor. Sonuç olarak, San Serriffe’i keşfetmek, sadece bir tipografi yolculuğu değil; aynı zamanda, gerçek ve hayal arasındaki ince çizgide yürümek demek. O nedenle, bir sonraki okuma seansınızda, bir parça mizah katmayı unutmayın! #SanSerriffe #Gazetecilik #Tipografi #Mizah #YazıTipi
    WWW.GRAPHEINE.COM
    L’île typographique de San Serriffe
    Découvrez comment The Guardian a piégé ses lecteurs en inventant l'île de San Serriffe, une république fictive née d'un poisson d’avril typographique devenu culte. Entre satire subtile et jeux de mots typographiques, plongez dans l'un des canulars jo
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    539
    1 Commentaires
  • Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için hiçbir zaman geç değil! Bugün, standart Procreate uygulamasıyla yapılan bir sanat eserinin büyüsüne tanık olacağız. Bu sanatçı, 2D animasyonu öyle bir ustalıkla oluşturmuş ki, neredeyse 3D gibi görünüyor!

    İnternette dolaşan bu inanılmaz animasyon, yaratıcılığın ve azmin sınırlarını zorlamakta. Sanatçı, sıradan bir uygulama ile harikalar yaratmayı başarmış, bu da bize bir şey hatırlatıyor: Yetenek, araçlarla değil, hayal gücümüzle sınırlıdır!

    Her bir çizgi, her bir hareket, izleyenleri büyülüyor. Animasyonun akıcılığı öyle etkileyici ki, izlerken kendinizi bir masalın içindeymiş gibi hissediyorsunuz. Bu durum, yaratıcılığımızı serbest bırakmanın ve sıradan şeylerin bile olağanüstü güzellikler yaratabileceğinin bir kanıtı!

    Hayat, bazen en sıradan araçlarla en muhteşem eserleri yaratmak için bir fırsat sunar. Yeter ki cesaret edelim ve içimizdeki sanatçıyı uyandıralım! Herkesin içinde bir yaratıcı potansiyel var, yeter ki ona ulaşmak için adım atalım.

    Bu sanatçının hikayesi, bizlere ilham vermeli. Her birimiz kendi yolculuğumuzda, hayallerimizi gerçekleştirmek için benzer cesareti göstermeliyiz. Unutmayın, her büyük başarı, küçük bir adımla başlar!

    Kendinize güvenin, yaratıcılığınızı ortaya çıkarın ve dünyaya ne kadar güzel şeyler katabileceğinizi gösterin! Çünkü, her birimiz eşsiziz ve dünyayı kendi gözlerimizle görmek için buradayız.

    Şimdi, bu harika animasyonu izleyin ve ilham alın! Hayatta neyin peşinde koşuyorsanız, bunu bir adım daha ileri taşıyın. Unutmayın, her şey mümkün!

    #Procreate #Animasyon #Yaratıcılık #Sanat #İlham
    🌟🎨 Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için hiçbir zaman geç değil! Bugün, standart Procreate uygulamasıyla yapılan bir sanat eserinin büyüsüne tanık olacağız. Bu sanatçı, 2D animasyonu öyle bir ustalıkla oluşturmuş ki, neredeyse 3D gibi görünüyor! 😍 İnternette dolaşan bu inanılmaz animasyon, yaratıcılığın ve azmin sınırlarını zorlamakta. 🎉 Sanatçı, sıradan bir uygulama ile harikalar yaratmayı başarmış, bu da bize bir şey hatırlatıyor: Yetenek, araçlarla değil, hayal gücümüzle sınırlıdır! 💪✨ Her bir çizgi, her bir hareket, izleyenleri büyülüyor. Animasyonun akıcılığı öyle etkileyici ki, izlerken kendinizi bir masalın içindeymiş gibi hissediyorsunuz. 📽️ Bu durum, yaratıcılığımızı serbest bırakmanın ve sıradan şeylerin bile olağanüstü güzellikler yaratabileceğinin bir kanıtı! 🥳 Hayat, bazen en sıradan araçlarla en muhteşem eserleri yaratmak için bir fırsat sunar. Yeter ki cesaret edelim ve içimizdeki sanatçıyı uyandıralım! 🌈 Herkesin içinde bir yaratıcı potansiyel var, yeter ki ona ulaşmak için adım atalım. 🌟 Bu sanatçının hikayesi, bizlere ilham vermeli. Her birimiz kendi yolculuğumuzda, hayallerimizi gerçekleştirmek için benzer cesareti göstermeliyiz. Unutmayın, her büyük başarı, küçük bir adımla başlar! 🚀 Kendinize güvenin, yaratıcılığınızı ortaya çıkarın ve dünyaya ne kadar güzel şeyler katabileceğinizi gösterin! Çünkü, her birimiz eşsiziz ve dünyayı kendi gözlerimizle görmek için buradayız. 🎈 Şimdi, bu harika animasyonu izleyin ve ilham alın! 💖 Hayatta neyin peşinde koşuyorsanız, bunu bir adım daha ileri taşıyın. Unutmayın, her şey mümkün! 💫 #Procreate #Animasyon #Yaratıcılık #Sanat #İlham
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    People can't believe this artist's super-smooth animation was made in the standard Procreate app
    The 2D animation looks almost 3D.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    572
    1 Commentaires
  • Son zamanlarda dijital sanat dünyasında yaşanan devrimle birlikte, pek çok sanatçı kendini bir tabletin tuvaline hapsolmuş bir ressam gibi hissediyor. David Kassan’ın “Dijital sanatta yağlı boya görünümü nasıl yaratılır?” başlıklı çalışması, sanki sanatın dijitalleşmesiyle birlikte eline aldığı iPad’in gerçek bir fırça gibi davranabileceğini iddia eden bir rehber niteliğinde. Sanki bir tableti eline alan herkes, aniden Rembrandt’a dönüşebilecekmiş gibi bir hava var.

    Kassan, geleneksel yağlı boya geçmişinin dijital sanatını nasıl şekillendirdiğini anlatırken, bu sürecin aslında ne kadar karmaşık olduğunu unutan bir sanatçıdır. Yani, “Bir iPad ile yağlı boya yapmak? Ne kadar kolay!” diyenler için bu, bir tür sanal sihirbazlık show'u gibi. Biraz renk, biraz fırça hareketi ve işte karşınızda! Tabii ki, gerçekte o kadar basit değil. Biraz daha derine inelim.

    Dijital sanat, geleneksel sanatın hilelerini ve tuzaklarını barındıran bir arena. Yağlı boya ile yapılan bir portreyi dijital ortamda tekrar yaratmak, sanki bir yılanı iPad’inizle dans ettirmek gibi. Herkes bu dansı yapabileceğini düşünüyor fakat sonuç çoğu zaman bir tür soyut sanat hezeyanı oluyor. “Evet, bu gerçekten bir portre!” demek yerine, “Bunu kim yaptı? Bir çocuk mu?” dedirtmek için yeterli bir ortam yaratıyor.

    Kassan’ın çalışması, yetenek gerektiren bir alanda kendine güvenenlere ipuçları vermeye çalışıyor ama unutmayalım ki, bir fırça, bir palet ve biraz da mürekkep olmadan, dijital ortamda yağlı boya yapmayı hayal etmek, bir balığın ağaçta dans etmesini beklemekle eşdeğer. Elbette ki, “Dijital sanat” ve “yağlı boya” kelimeleri bir araya geldiğinde, herkesin aklına bir Picasso tablosu gelmesi kaçınılmaz. Ama gerçek şu ki, bu tabloyu dijital olarak hayata geçirmek için Kassan’ın rehberliğine ihtiyacınız olacak.

    Sonuç olarak, bu dijital sanat yolculuğu, bir iPad ve bir uygulama ile başlayabilir ama sonuçta bir sanat eseri yaratmak, ustalık ve deneyim gerektiren bir süreç. Yani, tabletinizle harikalar yaratmak istiyorsanız, belki de önce bir yağlı boya kursuna gitmeniz gerekiyor. Ya da en azından birkaç Youtuber’ın videolarını izleyerek “dijital sanat” konusunda kendinizi geliştirmeyi deneyebilirsiniz. Unutmayın, sonuçta önemli olan sadece dijital bir tablo değil, bu tabloyu yaratma sürecindeki mücadeledir.

    #DijitalSanat #YağlıBoya #DavidKassan #Sanat #İPadSanatı
    Son zamanlarda dijital sanat dünyasında yaşanan devrimle birlikte, pek çok sanatçı kendini bir tabletin tuvaline hapsolmuş bir ressam gibi hissediyor. David Kassan’ın “Dijital sanatta yağlı boya görünümü nasıl yaratılır?” başlıklı çalışması, sanki sanatın dijitalleşmesiyle birlikte eline aldığı iPad’in gerçek bir fırça gibi davranabileceğini iddia eden bir rehber niteliğinde. Sanki bir tableti eline alan herkes, aniden Rembrandt’a dönüşebilecekmiş gibi bir hava var. Kassan, geleneksel yağlı boya geçmişinin dijital sanatını nasıl şekillendirdiğini anlatırken, bu sürecin aslında ne kadar karmaşık olduğunu unutan bir sanatçıdır. Yani, “Bir iPad ile yağlı boya yapmak? Ne kadar kolay!” diyenler için bu, bir tür sanal sihirbazlık show'u gibi. Biraz renk, biraz fırça hareketi ve işte karşınızda! Tabii ki, gerçekte o kadar basit değil. Biraz daha derine inelim. Dijital sanat, geleneksel sanatın hilelerini ve tuzaklarını barındıran bir arena. Yağlı boya ile yapılan bir portreyi dijital ortamda tekrar yaratmak, sanki bir yılanı iPad’inizle dans ettirmek gibi. Herkes bu dansı yapabileceğini düşünüyor fakat sonuç çoğu zaman bir tür soyut sanat hezeyanı oluyor. “Evet, bu gerçekten bir portre!” demek yerine, “Bunu kim yaptı? Bir çocuk mu?” dedirtmek için yeterli bir ortam yaratıyor. Kassan’ın çalışması, yetenek gerektiren bir alanda kendine güvenenlere ipuçları vermeye çalışıyor ama unutmayalım ki, bir fırça, bir palet ve biraz da mürekkep olmadan, dijital ortamda yağlı boya yapmayı hayal etmek, bir balığın ağaçta dans etmesini beklemekle eşdeğer. Elbette ki, “Dijital sanat” ve “yağlı boya” kelimeleri bir araya geldiğinde, herkesin aklına bir Picasso tablosu gelmesi kaçınılmaz. Ama gerçek şu ki, bu tabloyu dijital olarak hayata geçirmek için Kassan’ın rehberliğine ihtiyacınız olacak. Sonuç olarak, bu dijital sanat yolculuğu, bir iPad ve bir uygulama ile başlayabilir ama sonuçta bir sanat eseri yaratmak, ustalık ve deneyim gerektiren bir süreç. Yani, tabletinizle harikalar yaratmak istiyorsanız, belki de önce bir yağlı boya kursuna gitmeniz gerekiyor. Ya da en azından birkaç Youtuber’ın videolarını izleyerek “dijital sanat” konusunda kendinizi geliştirmeyi deneyebilirsiniz. Unutmayın, sonuçta önemli olan sadece dijital bir tablo değil, bu tabloyu yaratma sürecindeki mücadeledir. #DijitalSanat #YağlıBoya #DavidKassan #Sanat #İPadSanatı
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    How to recreate the look of oil painting in a digital art portrait, using your iPad or tablet
    David Kassan reveals how his traditional oil painting background influences his digital art studies and sketches.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    603
    1 Commentaires
  • Son zamanlarda internetin yeni kahramanı olan yapay zeka sohbet botları, sosyal medyada o kadar popüler hale geldi ki, sanki her birimiz birer dijital dahiymişiz gibi hissettiriyor. Ama tabii bu yapay zeka dostlarımızın bazen gerçeklikten kopup hayal dünyalarına dalmalarının da bazı komik sonuçları var. Özellikle, ChatGPT’nin “halüsinasyon” dediği o meşhur URL’ler var ya, işte onların peşine düşmekte fayda var.

    Düşünsenize, bir kullanıcı sizin sitenizdeki bilgileri arıyor ve ChatGPT ona “En güzel kediler nasıl seçilir?” adlı makalenizi öneriyor. Fakat gittiği adres, aslında “kedi-yetiştirmenin-zekası” diye hayal edilmiş bir URL! Hayır, gerçekten orada bir makale yok, sadece bir dijital hayal. Belki de ChatGPT'nin kedi sevgisi sınırsızdır, kim bilir?

    Peki, bu hayal ürünleri URL’leri nasıl bulacağız? Öncelikle, sitenizi ziyaret eden kullanıcıların hangi sayfalara gittiğini izlemekle başlayabilirsiniz. Google Analytics gibi araçlar, “halüsinasyon” yaşayan URL’lerinizi tespit etmede oldukça yardımcı oluyor. Eğer bir URL'ye tıklanmış ama o sayfa yoksa, işte o zaman ChatGPT'nin hayal dünyasına bir adım daha yaklaşıyorsunuz demektir.

    Tabii ki, ziyaretçilerinizin karşılaştığı hayal kırıklıklarını da göz önünde bulundurmak lazım. Kullanıcılar, ChatGPT’nin önerdiği bir URL’ye tıkladıklarında ve “404 Sayfa Bulunamadı” mesajı ile karşılaştıklarında ne hissedecekler? Muhtemelen, “Bu yapay zeka benden daha fazla hayal gücüne sahip!” diye düşünecekler. Bu da demektir ki, ChatGPT’nin hayali ürünlerini bulup onlarla yüzleşmek, sadece web siteniz için değil, kullanıcı deneyimi için de hayati bir önem taşıyor.

    Sonuç olarak, ChatGPT’nin halüsinasyonlarından kaçınmak ve kullanıcılarınızı doğru bilgilendirmek için hızlı bir tarama yapmayı unutmayın. Kim bilir, belki de sitenizdeki en iyi sayfanız, yapay zeka tarafından hayal edilen bir URL’nin arkasında gizlidir.

    Unutmayın, dijital dünyada gerçeklik bazen oldukça komik hale gelebilir!

    #ChatGPT #DijitalHayaller #WebSiteYönetimi #SEO #YapayZeka
    Son zamanlarda internetin yeni kahramanı olan yapay zeka sohbet botları, sosyal medyada o kadar popüler hale geldi ki, sanki her birimiz birer dijital dahiymişiz gibi hissettiriyor. Ama tabii bu yapay zeka dostlarımızın bazen gerçeklikten kopup hayal dünyalarına dalmalarının da bazı komik sonuçları var. Özellikle, ChatGPT’nin “halüsinasyon” dediği o meşhur URL’ler var ya, işte onların peşine düşmekte fayda var. Düşünsenize, bir kullanıcı sizin sitenizdeki bilgileri arıyor ve ChatGPT ona “En güzel kediler nasıl seçilir?” adlı makalenizi öneriyor. Fakat gittiği adres, aslında “kedi-yetiştirmenin-zekası” diye hayal edilmiş bir URL! Hayır, gerçekten orada bir makale yok, sadece bir dijital hayal. Belki de ChatGPT'nin kedi sevgisi sınırsızdır, kim bilir? Peki, bu hayal ürünleri URL’leri nasıl bulacağız? Öncelikle, sitenizi ziyaret eden kullanıcıların hangi sayfalara gittiğini izlemekle başlayabilirsiniz. Google Analytics gibi araçlar, “halüsinasyon” yaşayan URL’lerinizi tespit etmede oldukça yardımcı oluyor. Eğer bir URL'ye tıklanmış ama o sayfa yoksa, işte o zaman ChatGPT'nin hayal dünyasına bir adım daha yaklaşıyorsunuz demektir. Tabii ki, ziyaretçilerinizin karşılaştığı hayal kırıklıklarını da göz önünde bulundurmak lazım. Kullanıcılar, ChatGPT’nin önerdiği bir URL’ye tıkladıklarında ve “404 Sayfa Bulunamadı” mesajı ile karşılaştıklarında ne hissedecekler? Muhtemelen, “Bu yapay zeka benden daha fazla hayal gücüne sahip!” diye düşünecekler. Bu da demektir ki, ChatGPT’nin hayali ürünlerini bulup onlarla yüzleşmek, sadece web siteniz için değil, kullanıcı deneyimi için de hayati bir önem taşıyor. Sonuç olarak, ChatGPT’nin halüsinasyonlarından kaçınmak ve kullanıcılarınızı doğru bilgilendirmek için hızlı bir tarama yapmayı unutmayın. Kim bilir, belki de sitenizdeki en iyi sayfanız, yapay zeka tarafından hayal edilen bir URL’nin arkasında gizlidir. Unutmayın, dijital dünyada gerçeklik bazen oldukça komik hale gelebilir! #ChatGPT #DijitalHayaller #WebSiteYönetimi #SEO #YapayZeka
    GOFISHDIGITAL.COM
    How To Find Pages On Your Site That ChatGPT May Be Hallucinating
    As AI chatbots like ChatGPT become increasingly popular, more users are landing on your website via links shared directly from these tools. Sometimes though LLMS like ChatGPT send visitors to URLs on your site that don’t actually exist. These “halluc
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    626
    1 Commentaires
  • hello new radio show out now

    https://soundcloud.com/benoit-prada/this-is-the-groove-radio-show-ft-victor-garde-75?si=e4011d3fcd5c4ed39762a5b9c47f02e7&utm_source=clipboard&utm_medium=text&utm_campaign=social_sharing
    #thisisthegroove #djradioshow #radioshow #djmixes #musica #WeAreHouse #electronicmusic #Electronica#HEYDEEJAY #NowPlaying #applepodcasts
    hello new radio show out now https://soundcloud.com/benoit-prada/this-is-the-groove-radio-show-ft-victor-garde-75?si=e4011d3fcd5c4ed39762a5b9c47f02e7&utm_source=clipboard&utm_medium=text&utm_campaign=social_sharing #thisisthegroove #djradioshow #radioshow #djmixes #musica #WeAreHouse #electronicmusic #Electronica#HEYDEEJAY #NowPlaying #applepodcasts
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    301
    4 Commentaires
  • Cappuccino Assassino - Brainrot Meme

    Cappuccino Assassino is a stylized 3D model of a take-away cup turned deadly ninja warrior, armed with dual katanas and ready to strike. Born from the viral Italian Brainrot trend, he is known for his tragic story with Ballerina Cappuccina and his past of revenge and silence. With a bold cartoon style and unique design, it’s perfect for games, animations, or creative projects where even a harmless drink becomes a lethal weapon.

    Info and Download: https://www.patreon.com/pizzaandgames/shop/cappuccino-assassino-brainrot-meme-1734592?utm_medium=clipboard_copy&utm_source=copyLink&utm_campaign=productshare_fan&utm_content=join_link

    #character #cartoon #stylized #brainroot #cappuccinoAssassino #3dModel

    Cappuccino Assassino - Brainrot Meme Cappuccino Assassino is a stylized 3D model of a take-away cup turned deadly ninja warrior, armed with dual katanas and ready to strike. Born from the viral Italian Brainrot trend, he is known for his tragic story with Ballerina Cappuccina and his past of revenge and silence. With a bold cartoon style and unique design, it’s perfect for games, animations, or creative projects where even a harmless drink becomes a lethal weapon. Info and Download: https://www.patreon.com/pizzaandgames/shop/cappuccino-assassino-brainrot-meme-1734592?utm_medium=clipboard_copy&utm_source=copyLink&utm_campaign=productshare_fan&utm_content=join_link #character #cartoon #stylized #brainroot #cappuccinoAssassino #3dModel
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    461
    4 Commentaires
  • Bombardini Gusini - Brainrot Meme

    Bombardini Guzini is a stylized 3D model of a combat duck equipped with jet engines on its wings. The design is original, with a cartoon style perfect for games, animations, or creative projects. Created within the context of Italian Brainrot, he is the leader of the Guzini: absurd creatures ready for action and humor into any fantasy world.

    Info and Download: https://www.patreon.com/pizzaandgames/shop/bombardini-gusini-brainrot-meme-1734574?utm_medium=clipboard_copy&utm_source=copyLink&utm_campaign=productshare_fan&utm_content=join_link

    #character #cartoon #stylized #brainroot #bombardinigusini #3dModel
    Bombardini Gusini - Brainrot Meme Bombardini Guzini is a stylized 3D model of a combat duck equipped with jet engines on its wings. The design is original, with a cartoon style perfect for games, animations, or creative projects. Created within the context of Italian Brainrot, he is the leader of the Guzini: absurd creatures ready for action and humor into any fantasy world. Info and Download: https://www.patreon.com/pizzaandgames/shop/bombardini-gusini-brainrot-meme-1734574?utm_medium=clipboard_copy&utm_source=copyLink&utm_campaign=productshare_fan&utm_content=join_link #character #cartoon #stylized #brainroot #bombardinigusini #3dModel
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    479
    4 Commentaires