Passa a Pro

  • Festival National du Film d’Animation, 2025 yılı için hazırlanan bu etkinlik, sadece gösterimlerden ve çeşitli atölyelerden ibaret değil. Ancak bu tür festivallerin arka planında yatan sıkıntılar, katılımcılar kadar organizatörleri de derinden etkiliyor. Bugün tüm dikkatleri üzerine çeken bu festivalin, aslında ne kadar yüzeysel bir organizasyon olduğunu vurgulamak gerekiyor.

    Öncelikle, bu festivalin “profesyonel” kısmı üzerine söylememe izin verin. Konferanslar, atölyeler ve paneller düzenleniyor, ama bunların gerçek bir değer taşıdığı söylenemez. Gerçekten değerli içerikler sunmaktan çok, sadece birer göz boyama meselesine dönüşmesi oldukça üzücü. Bu tür etkinliklerde bir araya gelen profesyonellerin çoğu, yalnızca isimlerini duyurmak için buradalar, ama gerçek bir etkileşim ve bilgi alışverişi yok. Yarışmalar ve pitch oturumları, yeni yeteneklerin keşfedilmesi için bir fırsat olarak sunuluyor, ama aslında bu, sıkıcı bir tekrara dönüşüyor. Bize sunulan içerikler, sürekli olarak aynı yüzlerin ve aynı fikirlerin etrafında dönüyor.

    Festivalin tanıtımında yer alan "jams" ve "tartışma masaları" gibi etkinlikler, herkesin katılabileceği birer kutlama değil. Gözlemlerime göre, bu tür etkinlikler genelde belirli bir grup insanın kendini ön plana çıkarması için bir fırsat olarak kullanılıyor. Yani, gerçekten katılımcı ve kapsayıcı bir ortam yaratmak yerine, yine belli başlı isimlerin ve şirketlerin çıkarlarını gözeten bir organizasyon haline geliyor. Burada, gerçek sanatçılara ve yenilikçi fikirlere yer yok.

    Rennes'deki bu festival, toplumun gerçek ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamaktan çok uzak. İnsanlar, sırf göz alıcı etkinlikler ve şovlar için bir araya geliyorlar, ama derinlikten yoksun içeriklerle karşılaşıyorlar. Bu noktada, festival organizatörlerine sesleniyorum: Gerçekten yaratıcı ve yenilikçi bir ortam yaratmak istiyorsanız, bu sürecin içine daha fazla yenilikçi fikir, daha fazla yeni yüz katmalısınız. Yoksa, bu festival, sadece geçmişin tekrarı olmaktan öteye gidemeyecek.

    Sonuç olarak, Festival National du Film d’Animation, yalnızca bir film festivali olmanın ötesine geçemiyor. Gerçek bir sanat ve kültür festivali olabilmesi için, daha derin bir içerik ve daha fazla katılımcı ile dolu bir program oluşturulması şart. Şu anda gördüğümüz manzara, sadece yüzeysel bir kutlama ve bu da bizleri derin bir hayal kırıklığına uğratıyor.

    #FestivalNationalduFilmdAnimation #Rennes2025 #Sanat #Kültür #HatalıOrganizasyon
    Festival National du Film d’Animation, 2025 yılı için hazırlanan bu etkinlik, sadece gösterimlerden ve çeşitli atölyelerden ibaret değil. Ancak bu tür festivallerin arka planında yatan sıkıntılar, katılımcılar kadar organizatörleri de derinden etkiliyor. Bugün tüm dikkatleri üzerine çeken bu festivalin, aslında ne kadar yüzeysel bir organizasyon olduğunu vurgulamak gerekiyor. Öncelikle, bu festivalin “profesyonel” kısmı üzerine söylememe izin verin. Konferanslar, atölyeler ve paneller düzenleniyor, ama bunların gerçek bir değer taşıdığı söylenemez. Gerçekten değerli içerikler sunmaktan çok, sadece birer göz boyama meselesine dönüşmesi oldukça üzücü. Bu tür etkinliklerde bir araya gelen profesyonellerin çoğu, yalnızca isimlerini duyurmak için buradalar, ama gerçek bir etkileşim ve bilgi alışverişi yok. Yarışmalar ve pitch oturumları, yeni yeteneklerin keşfedilmesi için bir fırsat olarak sunuluyor, ama aslında bu, sıkıcı bir tekrara dönüşüyor. Bize sunulan içerikler, sürekli olarak aynı yüzlerin ve aynı fikirlerin etrafında dönüyor. Festivalin tanıtımında yer alan "jams" ve "tartışma masaları" gibi etkinlikler, herkesin katılabileceği birer kutlama değil. Gözlemlerime göre, bu tür etkinlikler genelde belirli bir grup insanın kendini ön plana çıkarması için bir fırsat olarak kullanılıyor. Yani, gerçekten katılımcı ve kapsayıcı bir ortam yaratmak yerine, yine belli başlı isimlerin ve şirketlerin çıkarlarını gözeten bir organizasyon haline geliyor. Burada, gerçek sanatçılara ve yenilikçi fikirlere yer yok. Rennes'deki bu festival, toplumun gerçek ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamaktan çok uzak. İnsanlar, sırf göz alıcı etkinlikler ve şovlar için bir araya geliyorlar, ama derinlikten yoksun içeriklerle karşılaşıyorlar. Bu noktada, festival organizatörlerine sesleniyorum: Gerçekten yaratıcı ve yenilikçi bir ortam yaratmak istiyorsanız, bu sürecin içine daha fazla yenilikçi fikir, daha fazla yeni yüz katmalısınız. Yoksa, bu festival, sadece geçmişin tekrarı olmaktan öteye gidemeyecek. Sonuç olarak, Festival National du Film d’Animation, yalnızca bir film festivali olmanın ötesine geçemiyor. Gerçek bir sanat ve kültür festivali olabilmesi için, daha derin bir içerik ve daha fazla katılımcı ile dolu bir program oluşturulması şart. Şu anda gördüğümüz manzara, sadece yüzeysel bir kutlama ve bu da bizleri derin bir hayal kırıklığına uğratıyor. #FestivalNationalduFilmdAnimation #Rennes2025 #Sanat #Kültür #HatalıOrganizasyon
    3DVF.COM
    Festival National du Film d’Animation : dernière ligne droite !
    Du 22 au 27 avril se tiendra à Rennes l’édition 2025 du Festival National du Film d’Animation. Au programme : projections, rencontres, volet professionnel, séances de pitchs et bien plus encore ! Des rendez-vous et pitchs pour les pros Co
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    262
    1 Commenti
  • SAG-AFTRA, oyuncuların video oyun endüstrisinde daha iyi çalışma koşulları ve yapay zeka korumaları sağlamak amacıyla yaklaşık bir yıl boyunca devam eden grevini askıya aldığını duyurdu. Birçok sanatçının hayatını etkileyen bu grev, sonunda sona erdi. Peki, bu gelişme ne anlama geliyor?

    ## SAG-AFTRA’nın Grevi ve Amaçları

    SAG-AFTRA, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük performans sendikalarından biridir. 2022 yılında, oyuncuların ve ses sanatçılarının çalışma koşullarını iyileştirmek için...
    SAG-AFTRA, oyuncuların video oyun endüstrisinde daha iyi çalışma koşulları ve yapay zeka korumaları sağlamak amacıyla yaklaşık bir yıl boyunca devam eden grevini askıya aldığını duyurdu. Birçok sanatçının hayatını etkileyen bu grev, sonunda sona erdi. Peki, bu gelişme ne anlama geliyor? ## SAG-AFTRA’nın Grevi ve Amaçları SAG-AFTRA, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük performans sendikalarından biridir. 2022 yılında, oyuncuların ve ses sanatçılarının çalışma koşullarını iyileştirmek için...
    SAG-AFTRA Grevini Askıya Aldı: Oyuncular İşe Dönüyor
    SAG-AFTRA, oyuncuların video oyun endüstrisinde daha iyi çalışma koşulları ve yapay zeka korumaları sağlamak amacıyla yaklaşık bir yıl boyunca devam eden grevini askıya aldığını duyurdu. Birçok sanatçının hayatını etkileyen bu grev, sonunda sona erdi. Peki, bu gelişme ne anlama geliyor? ## SAG-AFTRA’nın Grevi ve Amaçları SAG-AFTRA, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük performans...
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    461
    1 Commenti
  • Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için hiçbir zaman geç değil! Bugün, standart Procreate uygulamasıyla yapılan bir sanat eserinin büyüsüne tanık olacağız. Bu sanatçı, 2D animasyonu öyle bir ustalıkla oluşturmuş ki, neredeyse 3D gibi görünüyor!

    İnternette dolaşan bu inanılmaz animasyon, yaratıcılığın ve azmin sınırlarını zorlamakta. Sanatçı, sıradan bir uygulama ile harikalar yaratmayı başarmış, bu da bize bir şey hatırlatıyor: Yetenek, araçlarla değil, hayal gücümüzle sınırlıdır!

    Her bir çizgi, her bir hareket, izleyenleri büyülüyor. Animasyonun akıcılığı öyle etkileyici ki, izlerken kendinizi bir masalın içindeymiş gibi hissediyorsunuz. Bu durum, yaratıcılığımızı serbest bırakmanın ve sıradan şeylerin bile olağanüstü güzellikler yaratabileceğinin bir kanıtı!

    Hayat, bazen en sıradan araçlarla en muhteşem eserleri yaratmak için bir fırsat sunar. Yeter ki cesaret edelim ve içimizdeki sanatçıyı uyandıralım! Herkesin içinde bir yaratıcı potansiyel var, yeter ki ona ulaşmak için adım atalım.

    Bu sanatçının hikayesi, bizlere ilham vermeli. Her birimiz kendi yolculuğumuzda, hayallerimizi gerçekleştirmek için benzer cesareti göstermeliyiz. Unutmayın, her büyük başarı, küçük bir adımla başlar!

    Kendinize güvenin, yaratıcılığınızı ortaya çıkarın ve dünyaya ne kadar güzel şeyler katabileceğinizi gösterin! Çünkü, her birimiz eşsiziz ve dünyayı kendi gözlerimizle görmek için buradayız.

    Şimdi, bu harika animasyonu izleyin ve ilham alın! Hayatta neyin peşinde koşuyorsanız, bunu bir adım daha ileri taşıyın. Unutmayın, her şey mümkün!

    #Procreate #Animasyon #Yaratıcılık #Sanat #İlham
    🌟🎨 Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için hiçbir zaman geç değil! Bugün, standart Procreate uygulamasıyla yapılan bir sanat eserinin büyüsüne tanık olacağız. Bu sanatçı, 2D animasyonu öyle bir ustalıkla oluşturmuş ki, neredeyse 3D gibi görünüyor! 😍 İnternette dolaşan bu inanılmaz animasyon, yaratıcılığın ve azmin sınırlarını zorlamakta. 🎉 Sanatçı, sıradan bir uygulama ile harikalar yaratmayı başarmış, bu da bize bir şey hatırlatıyor: Yetenek, araçlarla değil, hayal gücümüzle sınırlıdır! 💪✨ Her bir çizgi, her bir hareket, izleyenleri büyülüyor. Animasyonun akıcılığı öyle etkileyici ki, izlerken kendinizi bir masalın içindeymiş gibi hissediyorsunuz. 📽️ Bu durum, yaratıcılığımızı serbest bırakmanın ve sıradan şeylerin bile olağanüstü güzellikler yaratabileceğinin bir kanıtı! 🥳 Hayat, bazen en sıradan araçlarla en muhteşem eserleri yaratmak için bir fırsat sunar. Yeter ki cesaret edelim ve içimizdeki sanatçıyı uyandıralım! 🌈 Herkesin içinde bir yaratıcı potansiyel var, yeter ki ona ulaşmak için adım atalım. 🌟 Bu sanatçının hikayesi, bizlere ilham vermeli. Her birimiz kendi yolculuğumuzda, hayallerimizi gerçekleştirmek için benzer cesareti göstermeliyiz. Unutmayın, her büyük başarı, küçük bir adımla başlar! 🚀 Kendinize güvenin, yaratıcılığınızı ortaya çıkarın ve dünyaya ne kadar güzel şeyler katabileceğinizi gösterin! Çünkü, her birimiz eşsiziz ve dünyayı kendi gözlerimizle görmek için buradayız. 🎈 Şimdi, bu harika animasyonu izleyin ve ilham alın! 💖 Hayatta neyin peşinde koşuyorsanız, bunu bir adım daha ileri taşıyın. Unutmayın, her şey mümkün! 💫 #Procreate #Animasyon #Yaratıcılık #Sanat #İlham
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    People can't believe this artist's super-smooth animation was made in the standard Procreate app
    The 2D animation looks almost 3D.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    572
    1 Commenti
  • Son zamanlarda dijital sanat dünyasında yaşanan devrimle birlikte, pek çok sanatçı kendini bir tabletin tuvaline hapsolmuş bir ressam gibi hissediyor. David Kassan’ın “Dijital sanatta yağlı boya görünümü nasıl yaratılır?” başlıklı çalışması, sanki sanatın dijitalleşmesiyle birlikte eline aldığı iPad’in gerçek bir fırça gibi davranabileceğini iddia eden bir rehber niteliğinde. Sanki bir tableti eline alan herkes, aniden Rembrandt’a dönüşebilecekmiş gibi bir hava var.

    Kassan, geleneksel yağlı boya geçmişinin dijital sanatını nasıl şekillendirdiğini anlatırken, bu sürecin aslında ne kadar karmaşık olduğunu unutan bir sanatçıdır. Yani, “Bir iPad ile yağlı boya yapmak? Ne kadar kolay!” diyenler için bu, bir tür sanal sihirbazlık show'u gibi. Biraz renk, biraz fırça hareketi ve işte karşınızda! Tabii ki, gerçekte o kadar basit değil. Biraz daha derine inelim.

    Dijital sanat, geleneksel sanatın hilelerini ve tuzaklarını barındıran bir arena. Yağlı boya ile yapılan bir portreyi dijital ortamda tekrar yaratmak, sanki bir yılanı iPad’inizle dans ettirmek gibi. Herkes bu dansı yapabileceğini düşünüyor fakat sonuç çoğu zaman bir tür soyut sanat hezeyanı oluyor. “Evet, bu gerçekten bir portre!” demek yerine, “Bunu kim yaptı? Bir çocuk mu?” dedirtmek için yeterli bir ortam yaratıyor.

    Kassan’ın çalışması, yetenek gerektiren bir alanda kendine güvenenlere ipuçları vermeye çalışıyor ama unutmayalım ki, bir fırça, bir palet ve biraz da mürekkep olmadan, dijital ortamda yağlı boya yapmayı hayal etmek, bir balığın ağaçta dans etmesini beklemekle eşdeğer. Elbette ki, “Dijital sanat” ve “yağlı boya” kelimeleri bir araya geldiğinde, herkesin aklına bir Picasso tablosu gelmesi kaçınılmaz. Ama gerçek şu ki, bu tabloyu dijital olarak hayata geçirmek için Kassan’ın rehberliğine ihtiyacınız olacak.

    Sonuç olarak, bu dijital sanat yolculuğu, bir iPad ve bir uygulama ile başlayabilir ama sonuçta bir sanat eseri yaratmak, ustalık ve deneyim gerektiren bir süreç. Yani, tabletinizle harikalar yaratmak istiyorsanız, belki de önce bir yağlı boya kursuna gitmeniz gerekiyor. Ya da en azından birkaç Youtuber’ın videolarını izleyerek “dijital sanat” konusunda kendinizi geliştirmeyi deneyebilirsiniz. Unutmayın, sonuçta önemli olan sadece dijital bir tablo değil, bu tabloyu yaratma sürecindeki mücadeledir.

    #DijitalSanat #YağlıBoya #DavidKassan #Sanat #İPadSanatı
    Son zamanlarda dijital sanat dünyasında yaşanan devrimle birlikte, pek çok sanatçı kendini bir tabletin tuvaline hapsolmuş bir ressam gibi hissediyor. David Kassan’ın “Dijital sanatta yağlı boya görünümü nasıl yaratılır?” başlıklı çalışması, sanki sanatın dijitalleşmesiyle birlikte eline aldığı iPad’in gerçek bir fırça gibi davranabileceğini iddia eden bir rehber niteliğinde. Sanki bir tableti eline alan herkes, aniden Rembrandt’a dönüşebilecekmiş gibi bir hava var. Kassan, geleneksel yağlı boya geçmişinin dijital sanatını nasıl şekillendirdiğini anlatırken, bu sürecin aslında ne kadar karmaşık olduğunu unutan bir sanatçıdır. Yani, “Bir iPad ile yağlı boya yapmak? Ne kadar kolay!” diyenler için bu, bir tür sanal sihirbazlık show'u gibi. Biraz renk, biraz fırça hareketi ve işte karşınızda! Tabii ki, gerçekte o kadar basit değil. Biraz daha derine inelim. Dijital sanat, geleneksel sanatın hilelerini ve tuzaklarını barındıran bir arena. Yağlı boya ile yapılan bir portreyi dijital ortamda tekrar yaratmak, sanki bir yılanı iPad’inizle dans ettirmek gibi. Herkes bu dansı yapabileceğini düşünüyor fakat sonuç çoğu zaman bir tür soyut sanat hezeyanı oluyor. “Evet, bu gerçekten bir portre!” demek yerine, “Bunu kim yaptı? Bir çocuk mu?” dedirtmek için yeterli bir ortam yaratıyor. Kassan’ın çalışması, yetenek gerektiren bir alanda kendine güvenenlere ipuçları vermeye çalışıyor ama unutmayalım ki, bir fırça, bir palet ve biraz da mürekkep olmadan, dijital ortamda yağlı boya yapmayı hayal etmek, bir balığın ağaçta dans etmesini beklemekle eşdeğer. Elbette ki, “Dijital sanat” ve “yağlı boya” kelimeleri bir araya geldiğinde, herkesin aklına bir Picasso tablosu gelmesi kaçınılmaz. Ama gerçek şu ki, bu tabloyu dijital olarak hayata geçirmek için Kassan’ın rehberliğine ihtiyacınız olacak. Sonuç olarak, bu dijital sanat yolculuğu, bir iPad ve bir uygulama ile başlayabilir ama sonuçta bir sanat eseri yaratmak, ustalık ve deneyim gerektiren bir süreç. Yani, tabletinizle harikalar yaratmak istiyorsanız, belki de önce bir yağlı boya kursuna gitmeniz gerekiyor. Ya da en azından birkaç Youtuber’ın videolarını izleyerek “dijital sanat” konusunda kendinizi geliştirmeyi deneyebilirsiniz. Unutmayın, sonuçta önemli olan sadece dijital bir tablo değil, bu tabloyu yaratma sürecindeki mücadeledir. #DijitalSanat #YağlıBoya #DavidKassan #Sanat #İPadSanatı
    WWW.CREATIVEBLOQ.COM
    How to recreate the look of oil painting in a digital art portrait, using your iPad or tablet
    David Kassan reveals how his traditional oil painting background influences his digital art studies and sketches.
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    603
    1 Commenti
  • Alexey Vanzhula, Houdini için 2025.2 Modeler'ı piyasaya sürdü! Evet, doğru duydunuz; 3D modelleme dünyasında devrim niteliğinde bir güncelleme ile karşımızda. Artık daha fazla “şey” yapabileceğiz, çünkü yeni bir gölgeleme ön ayar sistemi ve sıcak tuş düzeni ile donatıldık. Hemen herkesin hayatında bu tür yeniliklere ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum, ama belki de sanatçı ruhlarımızı beslemek için bu küçük detaylar çok önemli.

    Yeni gölgeleme ön ayar sistemi, tıpkı bir kahve makinesinin “espresso” ayarının yanında “çay” ayarının olması gibi; çok fazla seçenek, ama aslında çoğunun ne işe yaradığını bilmiyoruz. Düşünsenize, bir modelleme projesinde “gölgeleme” yaparken hangi ayarı kullanacağınızı bilmek zorundasınız. Belki de bu yeni sistem, bizleri daha da yaratıcı olmaya teşvik edecek? Ya da sadece daha fazla kafa karışıklığına yol açacak? Zamanla göreceğiz!

    Ve tabii ki, yeni sıcak tuş düzeni! Gerçekten de, şunu söylemeliyim ki; sıcak tuşlar, klavyenizin üzerinde bir tür hiyerarşi oluşturuyor. Bir tuşun ne anlama geldiğini öğrenmek için birkaç gün harcamanız gerekebilir. Yani, eğer bir modelleme projesi sırasında yanlış bir tuşa basarsanız, belki de bir uzay gemisi tasarlamak yerine bir köpekbalığı modeli çıkacak. Eğlenceli, değil mi?

    Gerçekten de, bu yeni güncellemelerle birlikte, 3D modelleme dünyasında daha fazla karmaşa yaratmak için harika bir fırsatımız var. Artık “ne yapacağım?” derdinden “ne yapmadım?” sorusuna geçiyoruz. Ve tabii ki, bu yeni “özellikler” ile birlikte sosyal medya paylaşımlarımızda daha fazla etkileşim elde edebiliriz! Herkesin ne kadar harika işler yaptığını gösteren ekran görüntüleri, derin bir nefes alarak kendimizi “yaratıcı” hissetmemize yol açacak.

    Sonuç olarak, Modeler 2025.2 ile birlikte, modelleme dünyasına yeni bir soluk getiren Alexey Vanzhula’ya teşekkür etmek gerek. Belki de bu güncellemeler sayesinde, modelleme yaparken daha az zaman harcayıp daha fazla “şey” yapmaya çalışacağız. Ama kim bilir, belki de yapmamız gereken şey, bilgisayarımızı kapatıp biraz dışarı çıkmak!

    #Houdini #3DModelleme #Modeler2025 #AlexeyVanzhula #KahkahaVeSanat
    Alexey Vanzhula, Houdini için 2025.2 Modeler'ı piyasaya sürdü! Evet, doğru duydunuz; 3D modelleme dünyasında devrim niteliğinde bir güncelleme ile karşımızda. Artık daha fazla “şey” yapabileceğiz, çünkü yeni bir gölgeleme ön ayar sistemi ve sıcak tuş düzeni ile donatıldık. Hemen herkesin hayatında bu tür yeniliklere ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum, ama belki de sanatçı ruhlarımızı beslemek için bu küçük detaylar çok önemli. Yeni gölgeleme ön ayar sistemi, tıpkı bir kahve makinesinin “espresso” ayarının yanında “çay” ayarının olması gibi; çok fazla seçenek, ama aslında çoğunun ne işe yaradığını bilmiyoruz. Düşünsenize, bir modelleme projesinde “gölgeleme” yaparken hangi ayarı kullanacağınızı bilmek zorundasınız. Belki de bu yeni sistem, bizleri daha da yaratıcı olmaya teşvik edecek? Ya da sadece daha fazla kafa karışıklığına yol açacak? Zamanla göreceğiz! Ve tabii ki, yeni sıcak tuş düzeni! Gerçekten de, şunu söylemeliyim ki; sıcak tuşlar, klavyenizin üzerinde bir tür hiyerarşi oluşturuyor. Bir tuşun ne anlama geldiğini öğrenmek için birkaç gün harcamanız gerekebilir. Yani, eğer bir modelleme projesi sırasında yanlış bir tuşa basarsanız, belki de bir uzay gemisi tasarlamak yerine bir köpekbalığı modeli çıkacak. Eğlenceli, değil mi? Gerçekten de, bu yeni güncellemelerle birlikte, 3D modelleme dünyasında daha fazla karmaşa yaratmak için harika bir fırsatımız var. Artık “ne yapacağım?” derdinden “ne yapmadım?” sorusuna geçiyoruz. Ve tabii ki, bu yeni “özellikler” ile birlikte sosyal medya paylaşımlarımızda daha fazla etkileşim elde edebiliriz! Herkesin ne kadar harika işler yaptığını gösteren ekran görüntüleri, derin bir nefes alarak kendimizi “yaratıcı” hissetmemize yol açacak. Sonuç olarak, Modeler 2025.2 ile birlikte, modelleme dünyasına yeni bir soluk getiren Alexey Vanzhula’ya teşekkür etmek gerek. Belki de bu güncellemeler sayesinde, modelleme yaparken daha az zaman harcayıp daha fazla “şey” yapmaya çalışacağız. Ama kim bilir, belki de yapmamız gereken şey, bilgisayarımızı kapatıp biraz dışarı çıkmak! #Houdini #3DModelleme #Modeler2025 #AlexeyVanzhula #KahkahaVeSanat
    WWW.CGCHANNEL.COM
    Alexey Vanzhula releases Modeler 2025.2 for Houdini
    See all the changes to the popular 3D modeling toolkit for Houdini, including a new shading preset system, and a new hotkey layout.
    Like
    Love
    Wow
    Angry
    Sad
    639
    1 Commenti
  • marka maskotları, maskot kökenleri, eğlenceli karakterler, marka tarihçesi, yaratıcı tasarımlar, Japonya maskotları, iletişim sanatı, grafik tasarım

    ## Giriş

    Hayatımıza neşeli bir dokunuş getiren marka maskotları, sadece eğlenceli karakterler değil, aynı zamanda birçok markanın kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu renkli ve bazen de tuhaf figürler, tüketici ile marka arasında bir bağ kurma işlevi görür. Peki, bu sevimli maskotların kökenleri nereye dayanıyor? Antik dönemlerden günümüze uzana...
    marka maskotları, maskot kökenleri, eğlenceli karakterler, marka tarihçesi, yaratıcı tasarımlar, Japonya maskotları, iletişim sanatı, grafik tasarım ## Giriş Hayatımıza neşeli bir dokunuş getiren marka maskotları, sadece eğlenceli karakterler değil, aynı zamanda birçok markanın kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu renkli ve bazen de tuhaf figürler, tüketici ile marka arasında bir bağ kurma işlevi görür. Peki, bu sevimli maskotların kökenleri nereye dayanıyor? Antik dönemlerden günümüze uzana...
    Marka Maskotlarının Kökenleri: Eğlencenin Geçmişi
    marka maskotları, maskot kökenleri, eğlenceli karakterler, marka tarihçesi, yaratıcı tasarımlar, Japonya maskotları, iletişim sanatı, grafik tasarım ## Giriş Hayatımıza neşeli bir dokunuş getiren marka maskotları, sadece eğlenceli karakterler değil, aynı zamanda birçok markanın kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu renkli ve bazen de tuhaf figürler, tüketici ile marka arasında bir bağ kurma...
    Like
    Love
    Wow
    Sad
    Angry
    569
    1 Commenti
  • Meet Harvard GSD's Loeb Fellows for 2026

    Harvard GSD announced the 2026 cohort of Loeb Fellowship recipients this morning. During their ten-month residency, the group of seasoned mid-career professionals will bring to campus a variety of backgrounds, from architecture and design criticism to policymaking and environmental activism. The ten incoming Class of 2026 Loeb Fellows are:Daniela Chacón Arias, cofounder and executive director of TANDEM, Quito, EcuadorCecilia Cuff, founder of the Nascent Group, Chicago, USAJeremiah Ellison, Ward 5 city council member, Minneapolis, USAPedro Évora Amaral, founder of Évora ArPE and RUA Arquitetos and professor at PUC-Rio, Rio de Janeiro, BrazilJennifer Hughes, senior advisor for partnerships, expansion, and innovation at the National Endowment for the Arts, Washington, DC, USANatalia Rudiak, director of special projects at ReImagine Appalachia, Pittsburgh, USAJacek Smolicki, founder of Ekoton and cofounder of the Walking Festival of Sound, Stockholm, SwedenAndy Summers, founder and co-d...
    #meet #harvard #gsd039s #loeb #fellows
    Meet Harvard GSD's Loeb Fellows for 2026
    Harvard GSD announced the 2026 cohort of Loeb Fellowship recipients this morning. During their ten-month residency, the group of seasoned mid-career professionals will bring to campus a variety of backgrounds, from architecture and design criticism to policymaking and environmental activism. The ten incoming Class of 2026 Loeb Fellows are:Daniela Chacón Arias, cofounder and executive director of TANDEM, Quito, EcuadorCecilia Cuff, founder of the Nascent Group, Chicago, USAJeremiah Ellison, Ward 5 city council member, Minneapolis, USAPedro Évora Amaral, founder of Évora ArPE and RUA Arquitetos and professor at PUC-Rio, Rio de Janeiro, BrazilJennifer Hughes, senior advisor for partnerships, expansion, and innovation at the National Endowment for the Arts, Washington, DC, USANatalia Rudiak, director of special projects at ReImagine Appalachia, Pittsburgh, USAJacek Smolicki, founder of Ekoton and cofounder of the Walking Festival of Sound, Stockholm, SwedenAndy Summers, founder and co-d... #meet #harvard #gsd039s #loeb #fellows
    ARCHINECT.COM
    Meet Harvard GSD's Loeb Fellows for 2026
    Harvard GSD announced the 2026 cohort of Loeb Fellowship recipients this morning. During their ten-month residency, the group of seasoned mid-career professionals will bring to campus a variety of backgrounds, from architecture and design criticism to policymaking and environmental activism. The ten incoming Class of 2026 Loeb Fellows are:Daniela Chacón Arias, cofounder and executive director of TANDEM, Quito, EcuadorCecilia Cuff, founder of the Nascent Group, Chicago, USAJeremiah Ellison, Ward 5 city council member, Minneapolis, USAPedro Évora Amaral, founder of Évora ArPE and RUA Arquitetos and professor at PUC-Rio, Rio de Janeiro, BrazilJennifer Hughes, senior advisor for partnerships, expansion, and innovation at the National Endowment for the Arts, Washington, DC, USANatalia Rudiak, director of special projects at ReImagine Appalachia, Pittsburgh, USAJacek Smolicki, founder of Ekoton and cofounder of the Walking Festival of Sound, Stockholm, SwedenAndy Summers, founder and co-d...